Turist altın yumurta yumurtlayan tavukmuş ama biz sanırız onu kaz, yolmak isteriz biraz. Dinlemeyiz ne itiraz ne ikaz, atarız kazıkları. Kazıklarımız buradan oraya yol olur, yollarımızda trafik canavarı bol olur. Acılı kebaplarımızla karnını, acıklı şarkılarla kafasını şişiririz; halis tereyağlı(!) yemekler pişiririz, zorla yediririz. Üstüne de sunarız ekşimiş ayran, kurtlu kiraz. Çalar teneke orkestra, söyler kurbağa solist; deriz buna caz!
Çok severiz biz turistleri, bağrımıza basmak isteriz karısını kızını. Turizm gönüllüsü delikanlı alamaz hızını, biriyle dans ederken öbürünün avuçlar kalçasını. Plajda da yalnız bırakmaz, iyice yanına sokulur, onu kem gözlerden korur! Bu ekstra hizmetlerden asla para almaz, turist memnun oluncaya dek onu başka bir yere salmaz.
Tam turist mevsiminde belediye aşka gelir; yollar kazılır, turistik faaliyetlerle gözler boyanır. Tam sekiz ay yatılır, yumurta kapıya gelince ancak o zaman uyanılır...
Sen istediğin kadar bağır, istediğin kadar yaz; bizde böyledir turizm.
Ne söylesek boş; turizm mevsimi başladı, koş vatandaş koş! Atılan nutuklarla sen de coş, turistlerin gönüllerini ediver hoş. İlginle, sevginle olsunlar sarhoş...
Turist tavuk değil kaz. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!