Bir ramazan ayı ve güzelliklerini yolcu etmeye az bir zamanımız kaldı. Oruçlarımızı tuttuk gücümüz yettiğince, namazlarımızı kılmaya çalıştık, sadakalar verdik, zekatlarımızı, fitrelerimizi vermeye çalıştık, iyilikler sarsın istedik her tarafımızı...
Bilirsiniz sabır imtihanıdır mübarek ramazan. Sadece yemeden içmeden ve cinsellikten elini ayağını çekmek değildir kesinlikle... Sabırlı olmak, kulların size karşı aşırı davranışlarını hatta hakaretlerini bile yeri geldi mi olgunlukla karşılayabilmektir... ''Dua müminin silahıdır.'' derler. Bol bol dua ettik belki sevdiklerimize, tanıdıklarımıza lakin dünyanın bir çok yerinde Müslümanlar çeşitli zulümlere maruz bırakılıyorlar, onları da unutmayalım, dualarımıza onları da ekleyelim.
Bu gün Kudüs de, Suriye'de, Irak da, Filistin'de, Myanmar'da, Doğu Türkistan'da, Çeçenistan'da din kardeşlerimiz zulümler altında inim inim inliyorlar. Yüreklerinde Allah sevgisi, korkusu, kalplerinde iman, birer birer toprağa düşüyorlar. Uygar dediğimiz dünyanın ise sesi çıkmıyor, bir kaç cılız ses haricinde. Birleşmiş İlletler dediğimiz münafıklar teşkilatı ise her zaman olduğu gibi olayları seyretmekten öteye geçemiyor...
Eğer ki ramazanda tefekkür edip de kendinizi, davranışlarınızı birazcık da olsa düzeltebildiyseniz ne mutlu size... Ramazan da sizin için iyi gelen ne varsa ahlak ve dini açıdan, bunları ramazan sonrasında da devam ettirebiliyor musunuz, en önemli konu budur...
Kim bilir, belki bir dahaki ramazan ayına içimizden bir çokları ulaşamayacak. Rabbimiz ne diyor ''Dünya hayatı oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise takva sahipleri için daha hayırlıdır. Akıl etmiyor musunuz?''
Nasıl geldik ellili altmışlı yetmişli yaşlara bir düşünsenize... Zaman su gibi akıp geçiyor. Geriye dönüp baktığımızda yaşadıklarımızı kâr sayabilecek miyiz, yoksa ziyanda mıyız? Bunun hesabını iyi yapmamız lazım... Ahiret Yurdu hepimizin gerçek mekanıdır, dünya hayatı ise ahiretin tarlası derler. Burada ne ekmişsek ahirette onları biçeceğiz, umalım ki bu biçme işi sonunda yüzümüz gülsün...
Hüzünlü giriyoruz bayrama. Selahattin Eyyubi'nin emaneti Kudüs zalimlerin çizmeleri altında, bundan başka bir çok İslam Beldesinden Bağdat'tan Halep'e Doğu Türkistan'a kadar kan ve göz yaşı eksik olmuyor. Ağlamak, göz yaşı dökmek, beddua etmek zalimlere, acılarımızı hafifletmese de, gönlümüz her zaman o mazlum kardeşlerimizle... Ne diyelim gelecek olan Ramazan Bayramınız mübarek olsun, Allah zulümler altında ki bütün İslam Beldelerini de bir an öce zalimlerin elinden kurtarsın... Ey mübarek ramazan... ''Biz seni tuttuk sen de bize kabir de ışık tut.''