Gecenin siyahında yalpalayan bir çağ
uyandırdı asi ruhumdan beni
Artık kim zapt edecek kalemin keskin
dilini
Ufacık bedenlerde lekelenmiş adın
Araf/larda bilinir yüzün
Bozulmuş konserve tadın
Oryantal bakışların var vede kıvrak yanların
Mekansız zamansız
Utanmaz ve hayasız fikrin
Soysuz izler taşıyor bedenin
Kahrolmuş dilimde seni en iyi ben bilirim
Susmaların ertesi
Renklerin grisiyim
Bazen düşen bir tetik başkaldırıma
Bazen insan tamir eder
Salıncak kurup satırlarda gezerim
Ben tekim
İki kişide değilim
Ama şakçakçı olmayan bir çok sevenim
Bende onları çok severim
Kapalı yemenler ardından açılmış saçlar
Sıfattan öteye geçememiş
Öksüz bablar
Ahmaklar
Şimdi layık size kör testere vede boynu
vurulmuş laflar
Lağımın en diplerinde yaşar senin gibiler
Terzi masasında biçilmiş yalanlar
Faturası ödenmiş sevgiler
Etiketi üstünde satılık bedenler
Şimdi layık yüzüne geçmişi vurmanın
halleri
İpe dizip seni satır satır deşmeli
Hani vardır ya kötü malın reklamı
Yayınlanır her yerde tutsun diye frangmanı
İşte öyle bir sahneydin gözümde canlanan
Elinde ihanetin altın tepsisi
Dilinden düşer kırk yılın hatırına vasfı olmayan
kimliksiz kirli elleri
Bundandır ıslatır dilim bol tükürüklü yüzleri
Fırlamış yayından hedefi vuran ok misali
Komidinin üzerinde abdesti olmayan kağıt
parçaları
Selası okunmuş seslerin çıplak martavalları
Gölgesinde konuçlanmış bir yara
Kaldır o arlanmaz yüzünüde bak
Aşk belden yukarıda
Yavuklusu yalan olan suretinde bir maske !
Kişiliği olmayan sıfatlar iliştirilmiş şehre
Gözleri araf/ta kalmış bayat ekmek tadında
zaman
Kalemin ninnisinde sallanan kaypaklar
Gün batımında verilmiş sözler
Nankör illetler
Kuyruk acısından kıvranan asi nöbetler
Vurdum yüzüne kalıpları dar ironiler
Şimdi kulak ver bu yazdıklarıma
Masumane değil hiç biri aslında
Mintanı sökük karakterler çiziyorum kolpa
yanına
Çekmecesi kilitli bu şiirin
Sandıklarda dünden kalma yalanlar
Taşımaz seni artık dibi su alan sandallar
Ruhunda varolamaya çalışan acizane
dönme dolaplar
Dürüstlükten yana olmayan kancık duruşlar
Tezgahlanmış bir kurgu yanı başında
Sıratında kesik yemiş kıldan ince günahlar
Masumene görünen yüzler
Manasında başı bitlenmiş kirler pasaklar
Parantez içinde nokta/lanmış
Omurgası çatlak yalın ayaklar
Bakracında kaynayan düşler
Düşleri yangın yerine çeviren namertler
Depozito bekleyen kiralık kalpler
Şimdi sızlatmasın yazdıklarım genzini
Silipte baştan inşa ederim seni
Hiçliğin , zemherisi yüzünde dolanır
Şarlatan kalemim tanır seni vede satın alır
Alışık değiliz estetik suratlardan
Silikon sözcüklere
Tat vermez oldun artık masanın üzerinde
duran altınbaşa
Tabaktaki mezeye
Senden daha vasıfsız cümleler dolanır
dilime
İhtişamlı mayınlar döşerim şiirlerimle
senin şehrine
Yıkılmış saltanatlar
Cadı kazanında kaynayan sultanlar
Tıslayan yılanlar
Her şairin masalında dünden kalma bir
sen var
Şimdi aldığım ilaçlardan bir doz seni
yazmaktır niyetim
Sadakadır sana yazan asi dilim
Kalıbına ağır gelir benliğim
Kaburga arkasında gizlenmiş korkak
yürekler
Ben sizi varmak istediğiniz yerde beklerim
Şimdi gülümseyin
Bu şiir
Çok derin ...
_nokta_