Hatırlarsınız bir zaman önce, Adana'da ya da başka bir güney ilinde sıcaktan bunalan iki arkadaş, tabancaları çekmişler güneşe ateş etmişlerdi... Gazetelere de bir sürü manşet oldukları gibi, skeçlere bile konu oldular...
Bende bunaldım arkadaş. Hayır alsam tabancayı güneşe ateş etmeye kalksam, vallahi de billahi de dostlarım, arkadaşlarım hem yüzleri ile hem de başka bir tarafları ile gülerler bana, gülmekle de kalmazlar, tabanca sesi ile bizleri ve de herkesi rahatsız ettin diye mahkemeye bile veririler... Yahu merak etmeyin zaten tabancamda yok, inanın. Kuru sıkı bile yok. Çocukken bir mantar tabancası bilirdik, o da elli sene öncede kaldı...
En iyisi bir gölgelik bulup onun altına sığınmak. Bir de Meksika şapkası bulmak lazım tabi ki... İllaki Meksika Şapkası olmasa da olur, normal şapkada kurtarır vaziyetimizi... Güneş başımıza geçti mi işimiz zor. Zülfü Livaneli ağabeyimizin ''Güneş Topla Benim İçin.'' şarkısı, hele de bu zamanlarda hiç de iyi gitmiyor...
En iyisi bulutlar ile iyi geçinmek, zaman zaman bulutlara göz kırpmak. Arada bir kıyak yapsalar sanki ne olur, şu güzelim pamuk gibi bulutlar... Ha bir de adı Bulut olanlar var, onlar ile zaten iyi geçinirim kimseler merak etmesin...
Suya girsen, su da sıcak. Suyun içine bir miktar buz filan atsak. Hah tamam buldum bir çare. Çok samimi arkadaşlarımdan bir iki soğuk buz gibi espriler yapan dostlarım var. En iyisi onların yanına gidip, onları espri yapmaya, havaları soğutmaya zorlayayım. Ne diyorum ben yahu! Espri ile hava mı soğurmuş?
Yok, yok bu sefer kesin buldum. Aç Ahmet televizyonu. Oradan da haber kanallarını aç. Partilerden başla, ana muhalefet, iktidar partileri, muhalefetteki küçük partiler, küçüğünde küçüğü partiler ve onların aslan liderleri, hepsini bul İnternetten ya da televizyondan, izleyiver bak, havalar nasılda soğuyacak... İnanmazsan denemesi bedava...