KALKIN AYAĞA
Hadi, kalkın ayağa!
Sizi uyanmaya davet ediyorum.
Bir fecir vakti açın gözlerinizi.
Üzerinizdeki yorganları atın,
Ve çıkın evlerinizdeki mezarlarınızdan.
Ve sonra mezar olmuş evlerinizden,
Bir pencere açın;
Ebediyet habercisi göklerin içine.
Serin ve derin bir nefes çekin,
Hastalanmış ciğerleriniz içine.
Hadi, kalkın ayağa!
Sizi uyanmaya davet ediyorum.
Gün ha doğdu ha doğacak.
Rahmet bulutları kapladı çoktan gökyüzünü.
Yağmur ha yağdı ha yağacak.
Rüzgar haber eder rahmeti öncesinden.
Açın pencereleri, müjde girsin evinize.
Atın ölü topraklarınızı üzerinizden.
Daha ölmedik.
Lakin elbet öleceğiz.
Biz mezarlarda yatmaya devam ettikçe,
Ölünce nereye gömüleceğiz?
Hadi, kalkın ayağa!
Sizi ıslanmaya davet ediyorum.
Herkes baksın içine!
Kurumuş, kavrulmuş bahçelerimiz.
Hazan olmuş, solmuş çiçeklerimiz.
Her birimiz adeta kuru kum taneleri olmuşuz.
Hadi ama açın gözünüzü!
Sizi artık görmeye davet ediyorum.
Ben kum, sen kum, o kum, herkes kum…
Yurdumuz kuru bi çöl olmuş adeta.
Görmez misiniz?
Her esen rüzgar savurmuş her birimizi bir yana.
Darmadağın olmuşuz.
Hadi ama!
Her birinizi ayrı ayrı ıslanmaya davet ediyorum.
Zira toprak ıslandıkça yapışır birbirine.
Islanalım, ıslanalım ki
Rahmet yağmurları ile birbirimize tutunalım.
Yeniden güller açsın bahçemizde.
İçlerinde aşık bülbüller olsun.
Ve artık kuru bir çöl değil,
Gözler kamaştıran bir bahçe olalım.
Hadi, kalkın ayağa!
GAFİL 30.07.2021