ama bunu söylemenin faydası yook...Derken gözler dolu dolu,ağlayacak dokunsam...hikayemiz aşk,acı hasret ,biraz da öfke kokuyordu bu akşam....
Yeter artık sofrayı serin dedi babam.Anamı o halde bırakmak istemedim de ,gitti mutfağa...Kızgındı belli ki bakıyordu sağa sola...
Zıkkım yiyesice kursağı da boş duramaz.Bunların oğlum sülalesi beynamaz.Babam da kızmıştı o ara,çıkardı yaktı yine bir cigara...Dedim onca yıl nasıl bir arda kaldınız.Düşünmedin mi ayrılmayı.Yok muydu koruyacak biri emmi dayı...Olmaz mı oğul hepsi var amma uzak,gidilmez gelinmez.Gitsen ne olacak suçlu sen olursun aslı bilinmez....Bir de hep dedim bu gün yarın durulur belki...Ne de olsa yaşadıkları benden evvelki...Unutur zahir bir gün diye bekledim...Haa bu ara unuttum söylemeyi...Bir akşam üstü o yellozu kötekledim.Sofrayı kurmuştu söylenirken bir ara .Şimdi anamın maceralarına gelmişti sıra...
Bir kış günü SABAHIN ALACASI kapı çaldı erkenden.Yine o aşufte giyinmiş takınmış bir de...Dedim hayırdır ne ararsın senin evin yok mu ,nerde...Güldü,yüzüme bakıp ne farkeder canım ...Sen yokken de ben vardım Zekiye hanım...demez mi.Nasıl akşetmişim tokadı duyuldu köyün öbür yanından feryadı...Derken babama da bakıyordu kızgın hem...Biraz öfke biraz da sitem vardı sözünde.Eee,sonrası dedim de söze babam daldı...Nolacak oğlum yanına yediği dayak kar kaldı... Öyle oldu öyle ben onu dövdüm diye rezil oldu baban köye.Biz de nasibimizi aldık doya doya...Velime hamileydim o sıra.Bir dayak yedim ki bu azgından her tarafım yara.
Doktora gittik tembihli hemi...Doktor muayene ederken beni,ayrılmadı yanımdan olur ya şikayet ederim diye...Doktor da anladı,kızdı buna bu kadar dövülür mü diye...
Gönül kırgınlığı geçmiyor uzun süre,ölümü düşündüm çoğu kere.Olmadı kıyamadım canıma...Hele çocuklarım giriyordu kanıma...Aylarca sokmadım yanıma da bir gün yalvardı yakardı tevbeler etti de sokuldu işte o gün bu gün kinliyim kusarım kinimi her fırsatta...Baksana meymenet var mı şu suratta...Şimdi bıraksam gider o uyuza,hem karının kocası da öldü ya...Bereket uğrayamaz oldu buralara...
Uğrasa ne olur sanki ana,yaş yetmiş iş bitmiş ihtiyarda.Susar mı babam bu lafı duyarda.Oğlum anandan yana oldun görürüm.Doğru ölüm andacımda hakka yürürüm.Ama dursunu sevdim ,ben aşkı bilirim.Anan da has kadındı,iyiydi ama...O belki de gönlümdeki aşka yama...Tutmuyor oğul tutmuyor aşk yamayı...Hani yakmış ya aşkı için gavurun biri Romayı...Vallahi de billahi de yakardım onun için tüm köyü,adamıyla beraber.Bilirsin insan bir kez dünyaya gelir bir kez sever...İşte öyle bir şeydi benimki.Anan kurnaz sanıyor kendini ama dursun bir başka tilki...Kocasını uyuttu onca yıl,girdi namussuz koynuma bunu bil...Bende melek değildim elbet,işim gücüm sevgi muhabbet...Anam da ayrılmıştı yanımızdan o sıra...Babam konuştu göğsünü gere gere...Oğul dedi anandan dinledin bir başka cepheden...Yıllar yılı yaşadım aşk içinde hasreti neden...Nedenini de bilirim elbet,biraz aptallık biraz cehalet...Atası dedim yutkundum hep...Atasına soyuna nalet...Ayırdılar işte severken ölesiye...Biz yaşadık aşkı işte böyle biteviye....
Gel oğul çıkalım senle biraz hava almaya,başımızdakini dağıtıp kovmaya...Olmadı gezelim tarlada takımda...Sen ne yaptın yaparsın o meseleyi hep aklımda....Ceylan kime yar oldu.Nasılsınız...Aşkınız ulviydi,ölümsüzdü öyle bildim.Siz ağlarken ben de üzüldüm....Babası imansızla da çook konuştum ayırma bu sevenleri diye...İnançları yoktu ki o güzelim sevgiye...Sen de çook çektin oğul sen de...Bilirim için kan ağlar yalandan gülsen de...Evet dedim yutkundum,boğazıma düğümlendi bir şey....Uzaklarda kalmıştı bizim köy.Kaçar gibi yürüyorduk maziden ve yaşamdan...Eser kalmamıştı babamla konuşurken neşemden.Dedim baba olmadı,olamadı...Bak acıtıyor yüreğimi şimdi onun adı...Görüşürüz arada bir,koklaşırız hem.Hanım da annemin rolünde bol bol sitem....Ne yapmalı ne etmeli bilemez oldum ben...O yetmiyormuş gibi bir başkası daha var başımda...Onlarla yaşıyorum,onlar ekmeğimde aşımda...Dün gözlerimi kapatınca ikisi de belirdi düşümde...Hep düşlerde mi yaşasak ne dersin..
( Babam 4 başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 24.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu