Hani derler ya ''Dünya bir gündür o da bu gündür.'' diye, anı yaşıyoruz, gelecek meçhul, geçmiş ise tabi ki geride kaldı acısı ve tatlısıyla... Tatlılıklar biraz tebessümle, acı hatırlarda biraz buruk bir şekilde hatırlanıyor illaki...
Kırk yıldır ticaret hayatının içindeyiz, çok şükür kendi yağımızla kavruluyoruz. Bir çok insan ile iş ilişkilerimiz oldu. Kimisi ile iyi gitse de tabi ki kazık yediklerimiz, bizi zarara uğratanlarda oldu, haliyle üzülüyor insan ticaretinden zarar edince. Dert ederdim eskiden. Üç beş senedir okudukça, bir şeyleri de daha iyi öğrendikçe vaz geçtim onlara kin gütmekten. Allah'a havale ediyorum, geçip gidiyor...
Öyle diyorlar, Rahman ve Rahim olan Allah cc. ''Ettiğiniz kötülükleri, yaptığınız haksızlıkları, yanlışları, yarına bıraksa da zaman zaman, gün gelecek yanınıza bırakmayacak.'' İnanıyoruz ki Allah'ın adaletinde milim şaşma olmayacak.
O asker ocağında haksız yere yenilen sopalar, aile ortamında birbirlerinin kul haklarına giren ana, bacı, kardeş ve bilumum akrabalar, ticaret hayatında tahsil edemediğiniz alacaklar. Bunların hepsinin mutlaka bir hesabı var. Hem dünyada hem de ahirette... İyi ki de var, iyi ki de günü gelince hesabı sorulacak...
Üzülmüyorum, ve kızgında değilim, küfür bile etmek içimden gelmiyor, bana maddi manevi haksızlık yapanlara, kazık atanlara inanır mısınız... Bu güne kadar maddi manevi çok sömürülmüş olmakla birlikte, yine de geçimimi bir şekilde temin ediyorum.
Tecrübeler ile yaşanmışlıklar ile de sabittir. Geçmişte bana kazık atmış, müessesemize zarar vermiş bir çok insan ve firma, silindi gittiler bu piyasadan. Kiminin yaşı bizden büyüktü, abilerimizdi bir çokları, bazıları yaşıtımız, bazıları küçüktü, ama dediğim gibi, bir müddet sonra ya iflas ettiler ya da piyasadan çekildiler... Tabi ki yıllardır dürüst çalıştığımız firma ve insanlarda oldu, onlar ile zaten sıkıntımız olsa da bir şekilde aşıyoruz. Sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz, Allah bütün esnaf kardeşlerime bol ve bereketli kazançlar ihsan etsin. Allah'a emanet olun...