Sihirli bir değnek sanki elinde
Herkesi mest eden öyle füsun ki
Kimler sürüklendi coşkun selinde
Çetele tutmaya mecbur musun ki
Bu sefer ben oldum sondaki çizgin
Öncekiler duydum temelli bezgin
Doğrusu benmişim diyordu sezgin
Sözünü yutmaya mecbur musun ki?
Uzaktan bakarken, dolardı gözler
Herkese dokunurdu, acımsı sözler
Hurdalıkta şimdi pişmanken özler
Mandala satmaya mecbur musun ki?
Dinle kalbimizi sükut şiryanız
Buğulu gözlerle her dem giryanız
Bedenden sıyrılmış ruhça üryanız
Toprakla örtmeye mecbur musun ki?
En yaman aşkların sen idin şahı
El aşk soytarısı sen padişahı
Çıksa da karşına en feriştahı
Sözle mum etmeye mecbur musun ki?
Göz süzüp çarptığın, yüz takribiydi
Her zerren tendeki, aşk terkibiydi
İç çekip dalınan rüya gibiydi
Hoyratça dürtmeye mecbur musun ki?
Güzellik gidince şaşarsın bil ki
Aklına düşüp de, var dersen eski
Dün kaybetmeseydin, bulurdun belki
Bugünden itmeye mecbur musun ki?
erol başçı