Artık ne yazmak kar ediyor ve nede yanmak
Sessiz ağıtlarım halim için efkârlı bir durak ve sancılı merak
Çileler derleniyor zihnimde hüzünlü yumak, nakşeden hicranın sığınak
Bir ses ver, sükûtun çığlığına halini ser, edebin ahengiyle şad oluyor her yer

Ne bıçkın nazarlarda abadım, nede baharda
Yüreğimi dağlayan nefesin şimdi hüznün busesiyle sinemde
Her ne kadar yalnızlığın bahtıyla mütemadiyen ağlasam da sen anma
Vaktim her an daralsa da, ruhum hicrana kanarak sürurun hasretinde harla

Ne çare olacak, ömrüm senin aşkınla solacak
Her nefes hasretin bağrında karanlığın hüznüyle şakıyacak
Kim anlayacak, yar kalbin sesini bilmem ki ne vakit duyup uyanacak
Yağmur her katresinde umutla içime akacak ve gözyaşlarım hiç durmayacak

Ey Rabbim sen bilirsin, sen kalbimin sahibisin
Zihnimin banisi, nefesin vadesine kefilsin, ellerimi açtım
Halimin fakirliğini yüksünmeden anlattım, şimdi kapına yaslandım
Sine-i hicranımı, dil-i sancımı, ufuklarda yalnızlığımı sürura erdir, takat ver

Kıldığım namazlarda izzet-i ikramını göster
Kalbime ahenk, melalime şevki göster, gayri yol yok haz ver
Umutlarım hazanlaştı, solmuş yapraklar misali ruhumu çok ağlattı
Ne kadar sabrı terennüm etsem de felah için rahatlatmadı, kanaatim azaldı

Kırılan kalbim, umana boşalttığım dertlerim
Senin nezaretinde, şimdi yalnızlığım halimi kuşatan esaretimle
Sesim çıkmaz, ayaklarım umudun vecdiyle ruhumun sesine adımlamaz
Gözlerim her ne kadar yaşlarını bıraksa da, aşkın o hakikatine ram olamaz

Var ettiğin vesileler hikmetiyle nefes eşiğinde
Göçüp giden zaman kimin derdinde, ahvalim hüznün refakatinde
Nefsim bu kadar lekeliyse, dilim her neyi söylese bilirim fayda etmeyecek
Ruhumun hicran damlaları ömrün sayfalarında mütemadiyen silinmeyecek

Mahzunluğumu ne yar bilecek ve nede isyan
Masumluğum sadakatime kefalet edecek, vaktim dürülerek dinecek
Aşk manayı ikliminden acıyla nazar edecek, hali fakirliğim teslim görecek
Veda etmek, nidayı gizlemek, sineyi hapsederek edebe bürünmek kime düşecek


Mustafa CİLASUN
( Titreten Kalbinin Haşyetine Ram Olayım başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 29.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu