Alo niye
susarsın, niye konuşmuyorsun
De küs müyüz yaptığın,
kinaye ağabeyim
Seçimleri
sormuşsun, oyun benim unutma
Erkene
almazlarsa, seneye ağabeyim
Adayların tamamı,
derler senin dilin bal
Bilgeliğe
dalalet, bu sendeki garip hal
Köye büyük
gelirsin, git paytahta bakan ol
Bakışım
benzetilir, senaya ağabeyim
Yüzüme gülseler de,
içten kinli bakarlar
Punduna
getirseler, postuma ot tıkarlar
Adaylıktan
çekilsem, koşup kına yakarlar
Hepsi hasret
kalacak, kınaya ağabeyim
Çiğ, çiğ yerim onları
bende o tür usül çok
Basit ve sığ siyaset,
o yollara karnım tok
Hizmet aşkı
şiarım, şan şöhrette gözüm yok
Neyse dönelim
asıl, konuya ağabeyim
Şeyimizden
tasarruf, olmaza kanan köylü
Gözü açık uyurken,
rüya gördük bir hayli
Kuşluk vakti
uyandık, şeyimiz olmuş şeyli
Külfetleri
çekeriz, sineye ağabeyim
Durumlar
çetrefilli, muhtar oralı olmaz
Ekinleri çor
aldı, milletin yüzü gülmez
Bilgelik
taslayanlar, nedense çare bulmaz
Türlü hastalık
değdi, daneye ağabeyim
Hava ayaza
çekti, kar topluyor sürekli
Köylümüz
şerbetlidir, fedakâr ve yürekli
Bu kış çetin
geçecek, büyük çaba gerekli
Karlar düşmeye
durdu, haneye ağabeyim
Odun kömür el
yakar, tezek kıymete bindi
Tüpçüler selam
almaz, hal hatır eskidendi
Sis ve duman
çökünce, çakal, kurt köye indi
Eyvahlar koyun,
kuzu, danaya ağabeyim
Eskiden
de böyleydi, lapa, lapa yağardı
Telaşla
koştururken, topuk kıça değerdi
Felekle
komşu olan, dert besler dert sağardı
Yıl farklı iklim
aynı, ya ne ya ağabeyim.
Yahya Koza