ŞEKİLCİ EĞİTİM
Bu şekilci eğitime artık son verilmelidir. Bu aşırı şekilcilik eğitimin içini
boşaltmış, onu varla yok arası bir yere getirmiştir. Dış görüntülerine aşırı
özen gösterenlerin iç alemlerinin harab olduğunu bildiren peygamberin büyük
düsturuyla biz de diyebiliriz ki; eğitimde dış görüntüye bu denli aşırı
titizlik gösterilmesi onu içeriğinden koparmış, ona özünü
kaybettirmiştir.
Şimdi yapılması gereken bu iç ve dış dengenin yeniden kurulması, olması
gerekenin olması yerine getirilmesidir. Bu denge görüntü lehine bozulmuş,
eğitim rafa kaldırılmıştır. Sabahları sıraya dizilerek okula alınan öğrenci her
şeyi bundan ibaret görmekte, sınıfa girdikten sonra en önemli berzahtan
geçtiğini, maksadın hasıl olduğu yanılgısına düşmekte, dersi ikinci plana
atmakta, öğretmene ders işletmemek için elinden gelen her şeyi
yapmaktadır.
Kılık kıyafetin öne çıktığı bir eğitim kurumunda genç dimağlar her şeyin bundan
ibaret olduğunu düşünmekte, amacı karıştırmaktadır. Bakanlığın kıyafet serbestisine
karşın bürokrasinin mevhum korkularının önüne geçilememiş, okul aile
birliklerine bırakılan kıyafet seçimi olduğu gibi kalmıştır. Yine askeri
üniformalarla kuşatılan gençlik bürokrasinin bildiğini okumasının intikamını
almış, kıyafetleri istediği gibi değiştirmiş, öğretime aykırı minileştirilen
etek, mini pantolon etekle eğitime devam etmekte bir sakınca görmemiştir.
Şekilci bürokrasinin yozlaştırdığı eğitilen kesim rövanşını almış, eğitimde
radikal değişimci hükümete rağmen her şey eski yerinde saymaya devam
etmiştir.
Dediğim dedik bürokrasi hiçbir şeyini feda etmemekte kararlı, değişim ve
dönüşüme direnmekte, hatta bu yolda her yönetime gizli bir başkaldırı
yürütmekte, dilediğini çeşitli yollarla hükümetlere dayatabilmektedir.
Zillerle başlatılan ve zillerle bitirilen eğitim sistemi değişmemekte,
öğrencilerin bilinç kazanmasının önüne geçilmektedir. Fen liselerinde
uygulanmaya çalışılan zilsiz eğitim de bazı basiretsiz idarecilerce ortadan
kaldırılmış, böyle bir eğitimin varlığı ortadan kaldırılmış, unutturulmuştur.
Diğer eğitim kurumlarına da yaygınlaştırılması gereken zilsiz eğitim tarihe
gömülmüş, eğitimde alternatif yolların önüne geçilmiştir.
Aynı zihniyet eğitici kadrolardan da silinememiş, akıllı tahtalar işleve
kavuşturulamamış, öğrenci merkezli eğime bir türlü geçilememiştir. Eğitimde
teknolojiyi kullanma yerine yıllardır yapıldığı gibi büyük masraflarla elde
edilen takım işlevsiz hale getirilmiştir.
Sürekli törenlerle aksatılan eğitim bazı değişikliklerle biraz arındırıldıysa
da hala aynı törenci zihniyet sürdürülmekte, öğrencinin zamanı heder
edilmektedir.
Öğrenci başına koyulan nöbetçi öğretmenin varlığı onları suça teşvik etmekte,
tavşan kaç tazıya tut anlayışına iyi bir örnek teşkil etmektedir. Öğretmeni
polis ya da gardiyan yapan zihniyet suçun yaygınlaşmasını, yasakların
cazipleştirilmesini sağlamakta, öğrencinin kötü alışkanlık edinmesini teşvik ve
tahrik etmektedir.
Öncelikle zil ve nöbetçi öğretmen sistemi kaldırılmalı, üniforma zorunluluğu
ortadan kaldırılmalı, öğrencinin iyi ve doğruya yönelik bilinç kazandırılması
için öğretmenin önü açılmalıdır.
Şekilci eğitimden bir an önce vazgeçilmeli, öze dönüş sağlanmalı, eğitime,
inceleme ve araştırmaya, hür düşünceye önem verilmeli, bilim, kültür, düşünce
ve sanat alanında atılımlara ödül verilerek, eğitimin yönü tayin edilmelidir.
Ahmet Kemal