Kaprisli ve mağrur duvarlara karşı
Cesaret, kutsal ve erdemli
Sönmüş küller birkaç zafer kırıntısı kaplar
O çocuksu kahkahalar umutlara alıştı
Bu dilsiz kuşlar, bu kurumuş pınarlar
Yağmur taklidi yapan bu kan gözyaşları
Tarihin akıntılarına karıştı.
Savaşmak
İnisiyelerin saflarında yer almak
Savaşmak
Etçil zamanı tatmin etmek
Savaşmak
Gök kubbeye cüret etmek
Savaşmak
Toprağın iliğine kan akıtmak
Hayır onur
Hayır güven
Hayır varlık
Hayır mutluluk
Hayır
Bin kere hayır
Bin kere evet
Nedir savaşmak.
İlk insandan son insana kadar
İlkel, vahşi, medieni
Güçlü, güçsüzü
Yozlaştır, sömür, götür
Daha çok yaşamak.
Daha çok eylem
Daha çok deylem.