EĞİTİMDE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ
Eğitimde özgürlük olmazsa olmazlardandır. Bu inanma ve inandığı gibi giyinme
olduğu kadar inancının gereklerini yerine getirebilme özgürlüğüdür. Bu özgürlük
eğitimin başta gelen zaruretlerindendir. Bu zaruret bu güne kadar
anlaşılamamış, anlayanlarca da zamanı değil diye sürekli ötelenmiş, bu günlere
gelinmiştir.
Bugün şu açık bir hakikat olarak ortaya çıkmıştır ki dini özgürlüklere
engellenirse gençlik uyuşturucunun esiri olacaktır. Bu da yetmeyecek din
özgürlüğü engellenirse uyuşturucu yanında çeşitli ahlaksızlıkların yayılmasına
yol açacak, daha da ileriye giderek ateizm yayılacaktır. Aslında dini
özgürlükleri kısıtlamanın gizli amacı da gençliği dinden uzaklaştırmak, inanç ve
düşünce yoksulu haline getirerek kötü emellerine alet etmektedir. Eyyamcı,
gezici, eylemci, terör örgütlerinin eleman devşirme haline gelmiştir, X, Z ve Y
Kuşağı nesiller böyle oluşmuştur.
Yakın zamana kadar inançlı aileler çocuklarını sırf dinden soğutulur
endişesiyle eğitimden uzak tutmuştur. Bu yüzden de inançlı kesim hep yönetilen
olmuş, bir türlü yöneten mevkiine yükselmemiştir. İnanç yönünden zayıf olan
yönetici tabakası ise sürekli inançlı halkı aşağılamış, itelemiş, tahkir etmiş,
küçük düşürmüştür.
Bu zulüm yıllarca böyle devam etmiş devletin en yüksek makamları Satanistlerce
doldurulmuş, inançlı kesimler en doğal haklarından mahrum edilmişlerdir.
Camiler önünde takkeler toplatılmış, takanlar mahkemelere sürüklenmiş,
mevlitler basılmış, Risale-i Nur toplantıları irticai faaliyet olarak basılmış,
katılanlar derdest edilerek hapishanelere tıkılmıştır.
Bu gün okullarda mescit açılması, başörtü takma özgürlüğünün getirilmesine
karşı çıkanlar dün bu tür faaliyetleri destekliyor, yapılan zulümlere ses çıkarmıyordu.
Okullarda din dersi okutulmasına karşı çıkıyor, gençliğin dinsiz yetişmesi için
ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
Dini özgürlüklerin bunca zaman yok sayılması, uzun yıllar formalite din dersi
ile nesillerin uyutulması bugün Bonzaici kuşakların yetişmesine neden olmuştur.
İnançları yok sayılan millet inancına sahip çıkmış, İmam Hatip Okullarının
kurulmasına canı başıyla çalışmış ve çocuklarını orada okutarak mücadelesini
böyle sürdürmüştür.
Bugün bu okullardan yetişen örnek nesiller oradan üniversite kapılarını
aşındırmış, İlahiyat dışında branşlara yönelerek ülkenin etkin makamlarına
yükselmişlerdir. Aynı nesil davasına memleket davası
Olarak bakmış, kendi şahsi meselelerini ardına atarak ülkesi ve milleti için
kalıcı eserler vermeye ant içmiştir. Bu gün toplumun her kesimine diğer
özgürlükler kadar din, inanç ve inancını yaşama özgürlüğü de verilmesi için
olağanüstü çaba ve gayret gösteren yine aynı kesim olmuştur. Sırada batıdaki
gibi dinin uygulamalı eğitimi vardır. Cuma namazına gidebilme özgürlüğü de
bunlar içerisindedir.
Ve eğer dinsiz, ahlaksız, idealsiz, eyyamcı, goygoycu, materyalist, uyuşturucu
nesiller yetiştirmek istemiyorsak dini özgürlüklerin sonuna kadar yerleştirmek
zorundayız. Bu varoluşumuzun ve ulusumuzun bekası için şarttır.
,
Ahmet Kemal