Nimetin her cinsini, külfetin her türünü
Kader aşka yazıyor, âşık nasıl silersin
Bahtı kara gecene dolunayın mührünü
Ay'ın şavkını vursam, el versem ne dilersin
Bu ayrılık o kadar hüküm sürdü ki peri
Karanlık gecelerim aydınlıktan ileri
Kırk yıldır dargın şansım yaver giderse geri
Nur köşkünde otursam, ışıktan sel dilerim
Kuzey ışıklarıyla güney şafaklarını
Konfetili çamların nurdan yapraklarını
Umut denen güneşin altın mızraklarını
Tufan gibi savursam, sel versem ne dilersin
Gönül köşküm ıpıssız, kapılarım örtülü
Bir aydınlık çekince bin karanlık dürtülü
Kör camlara asılsın şafağın pembe tülü
Düş görüp hayal kursam, semavi tül dilerim
Bulunmaz Hint kumaşı, nadide Çin ipeği
Yedi yılda bir açan tılsımlı çöl çiçeği
Desenine dökeyim hayal ile gerçeği
Pencerene dokursam, tül versem ne dilersin
Hafif esip titretsin ipeğin dokusunu
Misk eliyle çevirsin amberin sokusunu
Tez kuşanıp taşısın nazlımın kokusunu
Bir gecelik uyursam, seherde yel dilerim
Umut yağmur kesilse yeşertmez bozkırını
Hasret çeken yüreğin kim çözmüş ki sırrını
Peki, O hayırsızın akla ziyan ıtrını
Tutup sana uçursam, yel versem ne dilersin
Sitem ederken bile arşa çıkarken ahım
Dargın dursa sevdiğim kesilmez mi iflahım
Varsa sevmekten başka zerre kadar günahım
Aşk adına koştursam, vuslata yol dilerim
Güneş'ten nur içtiler yedi renkten kısımlı
Bekçileri kıyıcı, hepsi ahbap hısımlı
Göz alıcı çiçekler birbirinden tılsımlı
Gülistana buyursam, yol versem ne dilersin
Felek, sözün bittiği yerdeki tek kelime
Nihayetsiz hasreti gizledi tekelime
Seçme şansı geçerse, gün olur da elime
Yüce divanda dursam, gülümden gül dilerim
Dilek perisi bizde kavuşmanın mahlası
Yedi kız kardeşiz biz, gökyüzünün Atlas'ı
Aşk, Karun servetinden üstün tutar iflası
Bildiğimi okursam, gül versem ne dilersin
Başka bir şey dilemem, gül kokulu nefesi
İçine çekmedikçe yanar gönül kafesi
Sağır sultan duymuşken, Ayyuk'a çıkan sesi
Kendisine duyursam, gonca bir gül dilerim.
********
Videolu Şiir:
https://www.youtube.com/watch?v=5f0ps_0QsX0