1
Maddi ve laik bir eğitim bakın görün neler yaptı bize.Gün geçmiyor ki medyada bir
haber çıkmasın.Toplumumuzun nasıl dejenere edildiğini, maddeci, çıkarcı bir
nesil yetiştirdiğimizi gözler onüne sermesin.
İslam medeniyetinin üstün asırlarında örnek insan toplumu nereye gitti..Ahlak,
erdem abidesi İslam insanı Batı’nın ahlak değerlerini nasıl benimsedi
sanırsınız…
200 yıldır yönümüzü doğudan batıya çevirdik.’Işık doğudan gelir’ diyen
düşünürümüze karşın
kötülüklerin vatanı olarak doğunun anılması ne büyük talihsizlik. Ülkemizde
kendilerine Batı Çalışma Grubu diyen bir ihtilal grubunun bu adı alma gerekçesi
olarak doğunun şerlerin kaynağı gösterilmesi ne büyük şerefsizlik.
‘İşte hal’i -pür melalimiz…İşte yeni yetişen gençliğin hali..Gayr-i meşru
ilişkilerden, çarpık, dahası ensest ilişkilere …Sayalım mı: Bir bilgi
yarışmasında Allah adına yemin verdikten sonra yeminini çiğneyip butona basan
75 bin lirayı bölüşmek yerine, tek başına hileyle cebine indiren 30-35
yaşlarındaki erişkinin annesinin çocuğunun bu davranışına övgüler yağdırmasına
ne demeli…İşte ahlak ve maneviyat eğitiminin yoksunluğunun dayandığı nokta.İşte
insanlığın tefessüh etmiş hali..Üstelik karşısında anne babadan öksüz ve yetim
bir insan var.Ve onun tepkisi ‘ hiç değilse Allah’ın adına yemin vermeseydin’
sözünden ibaret oluyor…
Daha sayalım mı? Ülkede içilen içki, yıkılan yuvalar bakım evlerine verilen ve
orada anne baba sevgisinden mahrum büyüyen çocuklar….Aşırı kumar tutkusu
siğara, esrar ve uyuşturucu bağımlılığı…
Daha ne söyliyeyim..Buşların her birisi tek başına bir değil, bin değil
milyonlarca insanın felaketine dahası bir milletin inkırazına yol açacak
olgulardır.
Gel gelelim bün hala bunca rezalete rağmen bunlar yetmez diyenler, parklarda
deniz kenarlarında caddelerde öpüşenler, okullarda flört edenler görüldükçe
olan bitenin farkında olmayanlar..Serbest yaşama diye ahlaksızlığı savunanlar,
serbest ayaşamayı özgürlük alanı olarak görenler, çoluk çocuğunun nikahsız
yaşamasını onun tercihi diye alkışlayanlar,okullarda mini etekli üniformaları
olağan kabul edip başörtüsünün adına bile tahammül edemiyenler nerede yetişti
dersiniz? İşte hepsinin kökeninde batıdan körü körüne alınan eğitim sisteminin
tabii bir sonucu değil mi?
Bütün bu olan bitenler, ve olup bitecek olanlar hepsi hepsi tek gerçeğe işaret
etmiyor mu? Maddi bir hayat, manevi bir tefessüh.Her şey 200 yıllık bir gidşin
yanlış sonucu.Vahim son.onun için değil mi başbakan dindar bir nesil
yetiştirmeyi en gür sada ile seslendirmiyor mu? Ve aynı Başbakan maddi hazcı ve
çıkarcı hayatın hedonist yaşamanın insanları bekar ve özgür yaşama, tek çocuk
ya da çocuksuz yaşamaya koşullandırdığından genç neslimizin azlarak, gitgide
yokolma millet olarak bir volık yokluk kavgasına sürüklendiğimizi görerek en az
3 çocuk demiyor mu?
Evet üç çocuk yetmez bir de dindar nesil gerekli.Bu nasıl olacak.Asıl soru bu?
Asıl sorun burda.Meselenin bam tel burada.Can damarı burada atıyor.
Maneviyat üniversiteleri burada devreye giriyor.Yazıya attığımız başlığın
nedeni bu.Maneviyat üniversitelerinib bir ayağı İlahiyat fakülteleri…Gelecek
yazıda ona devam edeceğiz…
Ahmet Kemal