İslam Ülkeleri ve Oryantalizm
Darbe kan akıtıyor Mısır’da. ABD uzman desteği veriyor İslam dünyasını
birbirine kırdırmak için. İslam dünyasında ne de çok satılık adamlar var.
Oryantalizm yıllar önce bu tezgâhı kurdu. Batılılaşma adı altında öncü
karakollarını kurdu. Her ülkede sivil ve askeri karakollar edindi. Gerek
siyaset gerekse eğitim perdesi altında ajanlarını yetiştirdi. Ve işte bu güne
gelindi.
İşte şimdi İslam dünyasında satılık kalemler satılık vicdanlar ortalığı tutmuş
vaziyette. Gerek demokrasi gerekse darbe yoluyla hep kendi adamlarını öne
çıkarıyor. Aykırı bir sesle karşılaşınca önce tehdit ediyor sonra askere havale
ediyor. Yahut öldürtüyor bir yolla. Zehirliyor, darbeyle deviriyor veya bir
suikastla hallediveriyor işini. Faysal, Özal, Menderes, Sunisi, Kral Faruk,
Şerif Hüseyin, Ziya Ül Hak vb.
Osmanlı’yı yok oluşa götüren İttihatçı güruhu Jön Türklerin devamı. O jön
Türkler ki başları sıkıştığında soluğu batı elçiliklerinde alıyordu. Osmanlı’yı
yıkmanın planları yıllar önceden yapılmıştı. Yerine kurulacak devletçiklerin
arazisi bile cetvelle çizilmişti. Ve her küçük ülkeye bir kukla yönetici
yerleştirmişlerdi. Osmanlı’yı yıkma işinde en büyük ortakları Şerif Hüseyin ve
oğullarına Arap coğrafyasını bölüştürmüştü.
Bu kukla yönetimlerle de yetinmedi: ülkelerin eğitimine el attı. Eğitim
sistemlerini batı kölesi Man kurtlar yetiştirmeye ayarladı. Cemil Meriç’in
Müstağripler dediği intelijansiya böyle doğdu. Bu yarı aydın tipler eliyle batı
kafalı sanatçılar yoğruldu. Hatta kayıtsız şartsız batı kölesi gençlik, batı
kölesi kitleler doğurdu.
Bu kitleler kendi tarihinden yoksun batı değerlerini kendi değeri haline
getirmeye meftun, batılı yaşam ve inanç tarzını ilke edinmiş kitlelerdi ve
batıya gönüllü kölelik yapmaya adamışlardı kendilerini.
İşte bu mahut kitle ülkelerinde sol diye adlandırıldı ve bu sol fakir halkın
yanında olmak yerine mutlu azınlığı oluşturdu ve kendi menfaatlerini ülke
menfaatinin yerine koydular.’ Kendilerini ülkeleri yerine koydular maksat
vatansa gerisi teferruattır ‘diyerek hainliklerine vatanseverlik süsü verdiler
ve belki de zavallı beyinleriyle buna inanıp fakir halk kitlelerini buna
inandırdılar. Bu yolda batının deli gömleği izmleri kurtuluş reçetesi olarak
yaydılar.
İşte gel gör ki bu ekip ve kitleler kendilerini bu vatanın gerçek sahibi halkı
ise ikinci sınıf yaratıklar sayıyor aşağılıyor, kendi inanç değerlerine bağlı
kitleleri aşağılayarak gerici, yobaz, göbeğini kaşıyan adamlar, tepsi kafalılar
diye adlandırmakta ülkelerin zencileri haline dönüştürmekte, ellerine
geçirdiklerinde gözlerini kırpmadan öldürmektedir. Suriye ve Mısır ‘daki
katliamlar bunun bir örneğidir. Daha birçok örnek sayabilirizIrak’ta Saddam
zulmü, Suudi Arabistan’da Seyyid ve şeriflere açılan savaş bu alanda sayılması
gereken örneklerdir.
İşte Rusya’da Man kurtlaştırılan Müslüman Türk aydınlarının her ülkede bir türü
oluşturulmuş bu da batı dünyasının işini kolaylaştırmıştır. Batı bu ülkelerde
yalnızca inanç savaşı değil aynı zamanda sömürü düzeni kurmak için kullanmıştır
oryantalizmi. Bu oryantalizm ki tek amacı doğu islam dünyasının inanç yönünden
yozlaştırılması olarak anlaşılmamalı, aynı zamanda sömürülmesi amacını
taşımaktadır.
İşte Mısır’da oynan oyun tam da budur. Yıllardır çeşitli diktatörlerle
ellerinde tuttukları bu islam ülkesini demokrasi kartıyla İslamcıların elinden
almak, halkın gerçek temsilcilerini bir alternatif olmaktan çıkarıp ülkeyi
kayıtsız şartsız kendi kölelerinin zalim ajanlarının zulmüne razı
etmektir.
Bu oyun Pakistan’da oynanmış Ziya' ül- Hak bir suikaste kurban edilerek ülke
tekrar Man kurtların eline teslim edilmiştir. Afganistan’da önce Taliban
desteklenmiş sonra işgal edilerek Karzai misüllü bir batı köpeğinin ellerine
teslim edilmiştir. Şimdi Mısır’da bu oyunun son perdesi kanlı bir şekilde
oynanmaktadır.
Bakalım ABD ve Batı bu oyunu daha ne kadar kanlı bir şekilde sürdürecektir.
Çeçenistan’da Kırım’da Azerbaycan ve Türk İllerinde Rusya Doğu Türkistan’da Çin
Afganistan, Pakistan ve Arap ülkelerinde Amerika bu tiyatroyu oynamayı
sürdürmektedir.
Daha ne kadar sürecektir bu tiyatro. Sahi siz bu konuda ne
düşünüyorsunuz?
Ahmet KEMAL
Ahmet Kemal