Tuz yuttu gözlerim
Oysa tuzluydu zaten
Gözyaşlarım
Takvimleri yırtarken ellerim
Evrenin tüm hiçligini
Kutsal kaselere doldurup içtim
Hicran nağmeleri
Küskün şimdi
Eski taş plaklarda bile
Tütsü kokuları dolmuş vicdanlara
Yürek hazin
Suskun
Ama bir o kadar onurlu
Yine kendi dergahında
Kum saatinin son kum tanesi
İhanetlerin
Ve Aldanışların
Son deminde
Ağyar olan eylesin
Eyleyebildigi kadar
Ne gam
Pirler semahın'da
Cân olan
Candan olan eyler
Ne Yaman
Yâğran olan eylese
Neyler
Güvercinler uçarken karanlığa
Sessizliğin diline dolanır akşamlar
Gönlümde ki aymazlıkta bulanır
Ahmak ıslatan yağmurlar
Nâsibadan almışım lokmayı
Unutmalıyım masiva yalnızlığımı
Mum olup kendi içime akmalıyım gayrı
Tarifi imkânsız ıstırabım
Ağır geliyor acılarım hiçlik diyarına
Denizlerde medcezir olmuş
Dört divana sığmayan dünyam
Lâcivert gülümser sorgusuzca
Dudaklarıma asılı kalmış
Ve bir yarım ezgi.