SARDALYA KOKULU KIZ
Güzel gözlü, güler yüzlü bir kız,
Sardalya fabrikasında çalışıyordu.
Evde küçük bir kardeş, yaşlı bir anne
Onun
eline bakıyordu.
Güzel kız eve döndüğünde hep sardalya
kokuyordu.
Küçük kardeşi her akşam abla ne
kokuyorsun? diye soruyor
Annesi onu susturup, o koku emeğin
kokusu diyordu.
Doğruydu…..o koku sofralarına aş
oluyordu,
Annesi onurlu kızıyla gurur
duyuyordu,
Gün geldi bir talip çıktı güzel kıza,
Buluştular bir çay bahçesinde, deniz
kıyısında,
Talip’in bu ne koku böyle diye yüzü
ekşidi,
Güzel kız, emek kokusu dedi ve orayı
terk etti.
Sonraki günler bilindik geçmeye devam
etti.
Güzel kız hep çalışkan, duruşu hep
dikti,
Sonra bir talip daha çıktı,
Yine deniz kenarında buluştular,
Sonra uzun uzun konuştular,
Fon müzikleri dalga sesiydi
Genç adam ne güzel kokuyorsun dedi:
Hayat gibi, ekmek gibi, su gibi
Bu söz güzel kızın gönünü çeldi.
Sonrasında; ikisi bir birine çok
hayırlı geldi,
Mutlu ve bereketli bir yuvaları
oldu..
Sonra kısmet, çok varlık sahibi
oldular,
Güzel kız ana duası deyip haline şükretti.
Annesi son nefesinde kızına;
Her şeye sahip olsan da,
sardalya kokulu kız olduğunu asla
unutma diye nasihat etti.
Güzel kız hiç sardalya kokmadı ama,
Yüreğinde o kokuyu hep hissetti…
Felsefe k.