BEDAVA HAYATLAR
Zamanın birinde, uzak bir diyarda,
Kış yaşanırmış hep, hem yazda hem baharda…
Bazılarının var olsa da, çoğunun adı yokmuş.
Adsız kızlardan biri, bir oğlana tutulmuş.
Oğlan da yanmış, sonunu bilmeden kıza,
Yaşlı ağa istemez mi? kızı üçüncü kuma,
Aşk ne ki, ona kim inana, ağa dedi: akan sular dura,
Kız cesur, töreye kafa tutmuş, kaçmış oğlana,
Bir çift titreyen diz görmüş karşısında,
Ve bir söz duymuş: karşı gelemem ağaya
Demiş korkma, kaçarız başka diyarlara,
Adı gibi cesareti de yok, sadece içten içe ağlaya.
Kız geri dönüşte demiş, hay senin gibi adama!
Herkes razı olursa gelene başına,
bozuk düzen nasıl değişecek, koymuş kafaya,
bunca yıldır insan bile görülmeyen ben,
Karı mı olacağım ağaya,
ve dönüş yolunda düzene isyan, kıymış canına,
Cesaretsiz yanmış içten
içe, ağlamış dıştan dışa..
Kıymet bilemedim diye kafayı vura vura taşlara,
Oynatmış bir teli, düşmüş yollara, başka diyarlara
kimin umurunda…
Yariyle gidemediği diyarlarda, kendi de olmadan yanında.
Dolanıp durmuş meczup bir halde, görenler sormuş birbirine bunun
hali ne?
Herkes aşk demiş ama pişmanlık olduğunu kim bile.
Bir aşk, bir onur, bir pişmanlık; birini göndermiş ölüme, birini
eylemiş divane…
Uzak diyarlara yakın bir diyar daha varmış,
Burada da adsız çok insan yaşarmış,
Ölse kimse sormaz, yaşasa umursamazmış,
Adsız kızlardan biri, tecavüze uğramış,
Hem de akrabadan.. gücü ve adı olan tarafından..
Sonra hesap….. kızdan sorulmuş…
Töre denmiş, meclis kurulmuş
Tecavüz eden meclise başkan olmuş,
Mağdura ölüm kararı verilmiş,
Tetikçilik görevi ise erkek kardeşinmiş
Çünkü oda adı olmayanlardanmış..
Kız hep susmuş, yapanı söylese de bilirmiş kimse inanmaz,
Düzen, adı olana kurulmuş, adsız yaşamaktansa yaşanmaz
Susmuş, susmuş, susmuş…..
Ölüm saati gelip çattığında:
Erkek kardeş silahı dayamış alnına,
kızın gözünde yaşlar,
Ağlayacaktın neden yaptın demiş çocuk,
Madem ölümden korkuyordun?…
Ben ne yaptım aptal çocuk, bana yapan sana da yapıyor
Senin için üzülüyorum demiş içinden,
Ölüm kimin umurunda, yaşadım mı hiç ben,
Sana ağlıyorum, İkimizde ölüyoruz bugün,
Ama yaşadığını sanıyorsun sen,
Silah sesi duyulmuş, kız huzuru bulmuş
Oğlan töreye uyup güya delikanlı olmuş,
Bir töre, bir şerefsiz, bir silah sesi iki ölüm, adı olmayanların
ölümü,
O uzak diyarlara uzak olan diyarlar da varmış,
Burada herkesin adı var gibi ama,
Kimileri takma adla yaşarmış.
O diyardan buralara adımız olsun diye gelmişler
Zalimden kaçarken zulme düşmüşler,
Işıklı neonlarla yazılmış sahte isimler,
Onlar iyi olduklarını sanmışlar,
İki adı olup yine adsız kalmışlar.
İki adı olan adsız kız, bıçkın bir oğlana yanmış,
Beni al götür, kurtar buradan diye yalvarmış,
Bir gün mezeyim bir masaya, diğer gün içki,
Kimi yer kimi içer beni, belirler patron bedelimi.
Çocuk cesur, göze almış her şeyi,
Birlikte mekândan çıkmışlar, viran sokaklarda koşmuşlar,
Başlarının üstünden mermiler geçmiş, durmamışlar.
Ölümüne kaçmışlar, sonun da başarıp, oh diye bir nefes almışlar.
Bir gün kapıları çalmış, kız açmış kapıyı, karşısında düşman..
Çekilmiş tetikler her yer olmuş kan revan,
Bir hayâl, bir aşk, iki cesur yürek bir meçhul ve bir ölüm……
Uzak diyarlara uzak, uzak diyarlara yakın diyarlarda,
Hep yaşanmış bunlar, tecavüz, taciz ve mağdurlar..
Kimi camdan atmalar, kimi bıçak darbesi, kimi silahla vurmalar,
Kurtuluş olamamış evlenmeler ya da
boşanmalar....
Onuru ile yaşamak isterken canından olanlar, çoğu kadınlar…..
İnsan onurunu güvence altına alıp, onurlu yaşamayı koruyamayan
yasalar…
Kiminin hayatına paha biçilemezken,
Kimi ucuz bile
değil, bedava Hayatlar………