Gökten insin rahmet, Allah’ım bereket ver,
Müminlere kol kanat geren sensin ya Rab!
Dökülür gözyaşlarım, tespih elimde, dilimde zikirde
Ellerimi açtım, dualar ederim, ya Habibullah!
Sonsuz rahmetine, inan muhtaç, bütün kullar,
Yaraları saracak merhamet, sende er-Rahim.
Rahmet almak için sana koştuk biz kullar, el-Kahhar,
Kolla bizi Ukba’da mahrum etme ya el-Gaffar!
Beni tek başıma, kendimle başbaşa bırakma el-Fettah,
Gizli olan her bir şeyi görürsün, bereket sin el-Rezzak!
Ayazlı gecelerde üstümü örten yorgansın el-Vahhab,
Senden cennet-i âlâyı diledim biliyorsun, el-Alim.
Gökten binlerce damla indiğinde tenime, el-Kabıt,
Can içinde canım olmuşsun, can kafesimde el-Muiz…
O kömür rengi gözlerime, dertler acıyla baksa da el-Basir,
Bazen hüzünle, bazen mutlulukla yaşatansın, el-Hakem.
Kimler geldi kimler geçti, şu fani dünyada el-Aliyy,
Rahmet olsun size, cennete erenler der kullar, el-Gafur…
Ellerimizde Kur’an, ruhlarımız nurunla dolar, el-Şekur,
Mübarek gün ve gecelerde, tövbeler yağar sana el-Kebir.
Kula verilen canı bir gün alır Azrail, el-Hakim.
Yaşam denilen ömür törpüsü, günahlarla yoğrulur el-Mucip.
Nefsimiz şeytanı mutlu kılar, kalplere kötülük düşer, el-Vedud,
Vahyin şerbetini bal niyetine içir sen ya el-Metin!
Salihler yoluna yol eyle bizleri ya el-Evvel!
İçimizden geçen her ne varsa, dualarımızı kabul eyle el-Tevvab!
Buhrandan çıkar, dindir ruhumuzdaki acı elemi, el-Hadi,
Mahrum bırakma, ayırma yolundan biz aciz kullarını, el-Baki!
Burcu burcu gül kokar Hazret-i Muhammed (s.a.v.), Zülcelali ve’l-İkram,
Allah’ım, rahmet kapından boş çevirme, aciziz biz, ya el-Bedi!
Zulmetme yanan kandilleri söndürme, ışığınla aydınlat el-Raşit,
Mahşer gününde cennet-i bizlere evin nasip eyle, el-Nur,
Aşkınla demlenip tevhit kabını bizlere sabırla Hatim sabrı ver, es-Sabur.