Kurul toplantısı başladı.
Ben Harıl harıl yazıyorum:
Akmeşe Yatılı ilköğretim Bölge Okulu 1989-1990 Eğitim Öğretim Yılı 2. Dönem sonu Öğretmenler Kurulu, Okul Müdürü Necati Yeşilyurt başkanlığında Öğretmenler Odasında toplandı. Okul Müdürü ad okuyarak yoklama yaptı. Tüm öğretmenlerin kurul toplantısında hazır ve nazır olduğu görüldü.
2. Maddeye geçildi. Okul Müdürü Necati Yeşilyurt, en son denetim raporunu okudu. Bu rapora göre okulumuzu denetleyen müfettişlerin okulda her şeyi beğendikleri ancak okulun banyo kısmında öğrencilerin- üzerinde soyunup giyindikleri- tahta bankların, meşinle kaplanmamış olmasını büyük bir eksiklik olarak gördüklerini söyledi ve bu konuda görüş beyan etmek isteyen olup olmadığını sordu.
Sınıf Öğretmeni Halit Gözükara, ( Asıl ismi saklıyorum kimseyi rencide etmemek adına. Ben görev yaptığım sürece okulda bu isim ve soy isimde bir öğretmen olmadı.) söz aldı. Tahtanın meşinden çok daha sağlıklı olduğu konusunda yarım saat konuştu. Kurul katibi Sami Biberoğulları’nın anası ağladı Halit Gözükara'nın söylediklerini yazayım derken.
3. Maddeye geçildi. Okul Müdürü Necati Yeşilyurt ‘’ 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel kanunu okundu ve gerekli açıklamalar yapıldı.’’ dedi.
Halit Gözükara ‘’ Maddeleri okuyalım. Böyle okumadan ‘’ okundu’’ demek doğru değil.’’ diye fikir beyan etti. Ancak tüm öğretmenlerin ‘’ Seni boğarım Halit Bey. Yemin olsun şart olsun seni boğarım.’’ Bakışları karşısında çark ederek ‘’ Yani okumasak da olabilir.’’ Dedi.
Stajyer ve okulun en halim selim öğretmeni Oya Hanım bile Halit Bey’e ‘’ Hele o maddeleri okut, seni oyarım.’’ Nazarlarıyla bakmaktaydı. O derece yani.
4. Maddeye geçildi : Okul Müdürü, önceden belirlediği gündem maddelerini okudu ve ‘’ Gündeme madde ilave etmek isteyen var mı?’’ diye sordu.
Halit Gözükara’nın önerisiyle gündeme dört madde daha ilave edilirken tüm öğretmenler Halit Gözükara’ya ‘’ Kuruldan sonra görürsün sen.’’ Dediler
5. Maddeye geçildi. Okul Müdürü bu madde ile ilgili görüşlerini ifade ettikten sonra ‘’ Söz almak isteyen var mı? Diye sordu. Halit Bey söz aldı...
6. Maddeye geçildi. Okul Müdürü bu madde ile ilgili görüşlerini ifade ettikten sonra ‘’ Söz almak isteyen var mı? Diye sordu. Halit Bey söz aldı...
7. Maddeye geçildi. Okul Müdürü bu madde ile ilgili görüşlerini ifade ettikten sonra ‘’ Söz almak isteyen var mı? Diye sordu. Yine Halit Bey söz aldı...
..........21. Maddeye geçildi. Okul Müdürü bu madde ile ilgili görüşlerini ifade ettikten sonra ‘’ Söz almak isteyen var mı? Diye sordu. Halit Bey söz aldı.
Sınıf Öğretmeni Sakine Aktaşlı ‘’ La havle vela kuvvete illa billahil aliyyül azim.’’ Dedi.
22. Maddeye geçildi. Okul Müdürü bu madde ile ilgili görüşlerini ifade ettikten sonra ‘’ Söz almak isteyen var mı? Diye sordu. Halit Bey söz aldı.
Doğan Bey ‘’ Be birader! Bir maddede de görüş bildirme yahu. ‘’ Diye gürlerken diğer tüm öğretmenler Halit Bey’e matador görmüş boğa gibi burunlarından soluyarak bakıyorlardı.
23. Maddeye geçildi. Okul Müdürü bu madde ile ilgili görüşlerini ifade ettikten sonra ‘’ Söz almak isteyen var mı? Diye sordu. Halit Bey söz aldı.
Kurul katibi ve Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sami Biberoğulları ‘’ Yettin lan gaaari.’’ Dedikten sonra resmen dişlerini göstererek hırladı Halit Bey’e.
Derken efendim sondan bir önceki gündem maddesine geçildi.
Okul Müdürü Necati Yeşilyurt açıkladı:
Arkadaşlar ! Şimdi tüm öğretmen arkadaşlara tek tek seminer konularını dağıtıyorum
Efendim, Anayasamızın maddelerinden tutun da Milli Eğitim Temel Kanununa kadar... Disiplin Yönetmeliğinden tutun da Kılık kıyafet yönetmeliğine kadar pek çok farklı konuda seminerler hazırlanacaktı öğretmenler tarafından. Bana ise aslında en sevdiğim konu gelmişti: Eğitsel Kolar. Müdürüme böylesi önemli bir konuyu bana verdiği için teşekkürlerimi arz ettim. Öyle bir seminer hazırlayacaktım ki parmaklarını ısıracaktı dinleyen herkes.
‘’ Dinleyen’’ deyince konuyu bilenlerin bayağı bir güldüğünü düşünüyorum. Bilmeyenler de gülecek zaten ileride...
Okul Müdürü Necati Yeşilyurt, kurulu en güzel ve içten duygularla selamlayıp başarılı bir seminer çalışması dileklerinde bulunduktan sonra ‘’ Dilek ve temennisi olup söz almak isteyen var mı? Diye sordu.
Halit Bey tam ayağa kalkıyordu ki kuvvetli bir kaç el ağzını kapatıp boğazını sıkmaya başladığı için oturduğu yerden kalkamadı ve böylece Öğretmenler Kurulu, iki günlük bir çalışma sonrasında çok şükür kimse elini Halit Bey’e bulamadan kazasız belasız bitti.
Şimdi artık benim için tek bir görev kalmıştı: Eğitsel Kollarla ilgili müthiş bir seminer hazırlamak...
Öylesine bir seminer hazırlayacak ve sunacaktım ki ‘’ Gılgamış Destanı ‘’ gibi üzerinden binlerce sene geçmiş olsa bile herkes onu konuşacaktı. Ancak kafamda hâlâ o soru öylece takılmış duruyordu: Bu semineri kimlere verecektik? Bunu elbette en iyi bilen kişi bize bu görevleri dağıtan okul müdürümüzdü. Merakla sordum tam da bir bardak su içerken
-Hocam ! Biz bu semineri kimlere vereceğiz?
Şiddetli bir kahkaha ile birlikte... Eyvahhhh su adamcağızın genzine kaçtı. Nefes alamıyor. Gitti gider bizim müdür.
Halit Bey ‘’ Bacaklarından tutup baş aşağı dikin ve sallayın, genzine kaçan su çıksın’’ dese de böyle bir şey yapmadık tabii ki.
Neyse az sonra kendine geldi.
-Allah canını almasın e mi Sami Bey. Aynı espriyi ikinci kez yapmana rağmen güleceğim derken az daha ölüp gidiyordum.
‘’Espri mi? Gayet ciddi bir soru sordum.’’ Diyemedim. Çünkü diğer arkadaşlar da ‘’ Yahu tamam mizahı seviyorsun ama böyle de espri yapılmaz ki’’ Diyorlardı.
Resmen kafayı yiyecektim.
Gayet masum ve gayet ciddi böyle bir sorunun neresinde espri bulmuştu arkadaşlarım?
Haydi o da gelecek bölüme kalsın.
(
Seminer -2.bölüm- başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
2.12.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.