Ruh Sağlığımız Bozuluyor
RUH SAĞLIĞIMIZ BOZULUYOR
Eskiden nasıldı? Bilmiyoruz. Ekonomik kalkınma ile birlikte ruh sağlığımızın
bozulduğu ortaya çıkıyor. Zenginleşme ile birlikte meydana gelen, diğer bir
deyişle maddi refahın getirdiği bir sorun mu bu bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey
varsa o da giderek artan psikolojik sorunlarımız olduğu kesin. Bu yüzden
geleceğin en önemli mesleği psikologluk ve psikiyatri olacak. Bu kesin.
Şimdi biz ne yapabiliriz? Bunu düşünelim. İnançlarımızın zayıfladığı, Allah ile
irtibatımızın azaldığı, giderek koptuğu anlaşılıyor. Dünyevileşmenin çok ileri
boyutlara vardığı, maddeci bir dünyanın kapımızı kırıp ruhumuzu işgal ettiği
kesin.
İşte ruh dünyamız işgal edildi ve biz bu evden kovulduk. Şeytan ezeli arkadaşı
nefisle gelip oturdu, yerleşti evimize. Bu iki ezeli düşmanımız bizi asli
evimizden kovdu. Her şeyimiz maddileşti. Ruhumuz havasızlıktan öldü ölecek.
Dikkat toplumca intihar ediyoruz.
İbadetlerimiz göstermelik. İbadetlerimizin ruhu çalınmış. Onu da o iki düşman
kapıp götürmüş besbelli. Ağlayamıyoruz. Ölümleri görüyoruz, görmezlikten
geliyoruz. Dünyaya ve zevklerimize tapıyoruz. Ama artık o zevkler de bizi
tatmin etmiyor. Aradığımız orada da yok. Bu yüzden birbirimize saldırıyoruz.
Kendimizle ve çevremizle çatışıyor, büyük bir savaşa giriyoruz. Sonuçsuz bir
savaş bu. Her hal-u karda mağlup olacak olan biziz.
Topluca intihar ediyoruz diyorum. Hedeflerimiz kalmamış varsa bile dünya
üstüne. Amaçlarımız kalmamış varsa bile dünyevi ve faydasız. Hiçbiri bizi mutlu
etmeyecek. Hepsi geçici hazlar üstüne kurulu. Kalıcı bir mutluluk sağlamıyor
hiçbir dünyevi amaç ve hedef. O halde bir çıkış yolu bulmalıyız.
Bu çıkış yolu ne olabilir. Çağın, toplumun ve insanın Allah’a dönmesi. Kalbin
mutluluğu onu anmakta. Dünyamızı yeniden kurgulamak zorundayız. İnananlar
olarak inançsızlar gibi yaşıyorsak varılacak nokta buydu. Ve buraya vardık.
Tabiri caizse uçurumun kenarına geldik son sürat gittiğimiz bu dünyevileşme
yolunda. Manevi değerleri harcadık, heba ettik maddi varlıklara. İnsanı sevmeyi
kaybettik, hayvan sevgisini kaybettik, kendimize olan sevgimiz de kalmadı
artık.
Çünkü taptık nefsani hazlarımıza. İlahlaştırdık nefislerimizi. Şeytan ve nefis
esir aldı bizi. Boyun eğdik onlara. Şimdi kalkıp diyoruz ki ne oldu bize. Ne
olacak düşmana teslim olmuşuz. Ve o düşman içerde. Düşman işgal etmiş bütün
manevi kalelerimizi. Ruhumuz kararmış bizim. İşte bu yüzden mutsuzuz. Bu yüzden
psikolojimiz bozuk. Bu yüzden toplumca çıldırıyoruz.
Herkes cehennem artık bizim için. Başkaları cehennem diyoruz. Oysa cehennem
bizim içimizde. İç dünyamız kalmamış. Ne kitap okuyoruz, bir şey öğrenmeye
açığız. Her şeyi biz biliyoruz. En iyi, en doğru biziz. Kimseden yardım
almıyoruz. Nasihatler bize kar etmiyor. Öğüt dinlemiyoruz.
Sorunlarımız çok artık. Taşıyamıyoruz. Ya da sorunsuzuz. Sorunsuzluk en büyük
sorun artık. Erdemlerimiz kaybolmuş. Bu gün insanlar için ne yaptım diye
sormuyoruz kendimize. Bugün insanlar bizim için ne yaptı diyoruz. Hep
başkalarından bir şeyler bekliyoruz.
Fakirlere, muhtaçlara düşmanız. Göçmenleri sevmiyoruz. Başkalarının
felaketlerine biganeyiz. Daha fazla harcamak, daha fazla tüketmek peşindeyiz.
Bu işin sonu nereye varacak. Bu gidişe bir dur demek zorundayız. Toplumca,
milletçe felaketlere sürükleniyoruz. S.O.S, S.O.S. S.O.S.
Ahmet Kemal
(
Ruh Sağlığımız Bozuluyor başlıklı yazı
EDİP GÜL tarafından
1.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.