Doğruların karanlıkta mum ile
ışık tutulduğu yerden yazıyorum
fikirlerim içinde bulunduğum karanlığı
daha da karanlığa çıkarıyor
hiçbir yol aydınlığa gitmiyor
ölüm gidiyor aydınlığa
Yüreğimden tane tane
dökülen kelimelerim var
kelimelerim
belki seni kurşunlardan koruyabilecek
sancımızın haklı bir payı olarak
bizi temiz
tertemiz çarşaflara sarabilecek
arındırılmış insanların
kendilerini şelalenin altında bekleyerek
kan kin öfke bilmeden
yorgun bir şekilde sorduğu soruların
cevabını kapalı büyük kutularda veren
kirlenmenin
maddi ya da manevi
farketmeksizin
normal bir şey olduğuna inandırılan dünyada
bizi tertemiz çarşaflara sarabilecek
kelimelerim var.
Gururumuzun bir yansıması olarak
bir hırsız kadar hadsiz, hayâsız
çaldığımız
yüzümüzde biriken çiy taneleri
ne kadar iyi gösterse de bizi
çürümüş olan içimizi
ne kadar masum gösterse de
yıkadığımız zaman yüzümüzü
ayaklarımıza
sert bir kaya parçası olarak dökülen
çiy taneleri
gösteriyor
kalbimizin vurduğu pası
yüzümüzde
Sahte evrakların
gerçekleri karşısında
büyük önem arz ettiği yaşamda
kabuklarından soyulan
küçük çocukların
göğe doğru uzanmanın
verdiği garip buluşmayla
sevmenin sevilmenin terk edilip
paranın hüküm sürdüğü zamanda
toprağın üstündeyiz madem
altında değiliz
altına girene kadar
bizim için
önemli olan tek şey
yaşamak
acı da olsa