Hamuş 4 final
Sûfiyem;
Kaderi tecelli kılardı tercihlerimiz
Titrek kandillerde
Çanakkale’nin gözlerinde yansırdı
Seyit Onbaşının bakışları
İzini düşüren gölgelerimiz vururdu duvarlara
On Beşlileri cephelere uğurlardı analar
İki yüz elli bin şehidin kanları sulardı toprağı
Kırgın mısraların peşinde
Üstü başı pespaye şiirlerin
Anlamında ihtimaller zorlandıkça
Özlemezdim sabahları diyorum
Her defasında beni sana getirmese
Sonra, bir Nisan yağmurunda,
Parçalardık şemsiyeleri gözyaşlarıyla…
Sûfiyem;
Ellerimiz özleminin nazarında dua
Suçsuz bebekler susturuluyor Srebrenitsa’da
Vuslatını dilenmekte parmaklarım
Doludizgin esaretine koşuşumu çok görme
Nicedir senin gökyüzünde teşneleşen bulutlar
Benim toprağımı ıslatıyor
Türkmen dağlarında yanarken canım
Sevdana düşmüşlüğüm toprağa dikilen tohum
Varsın mükemmel olmasın sözcüklerim
Kadere tecelli eden yollarda
Toprağı öper gibi yoğruluruz zamanla
Ama Bosna’nın sokaklarında yakıyorlar cesetleri
Sekiz bin üç yüz kişi gömülüyor canlı canlı uyan…
Sûfiyem;
Bir parçam daha kalıyor gerilerde
Hocalı’da ağlıyor kadınlar
Derisi yüzülürken genç kızların
İç çekip iç çekip hıncımla ağlıyorum
İsyanla yoğruluyor kelimelerim
Dilimdeki suskunluk hasretime müzahir
Bu suskunluk ebede öykünme
Şiirlerim doludizgin feveran
Görebilsen bakışlarım da âlem var
Bakışlarımda ahir
Bil beni Sincan’da aç kalan bebelerin nefesiyim
Koşulsuz ölen insanların intikamı…
Sûfiyem;
Hicranına özür beklemez sevda
Rızasız düşmezken yaprak toprağa
Allah-u Ekber dağlarından kayar yıldızlar
Leyl bir aldanıştır yanılsamalar
Vazgeçme yönümüzü çevirdiğimiz aşk bizi bulacaktır
Vuslata zuhur eden sözcükler affına tutuşurken
Unutma nefesleri dondu karlarda Mehmetlerin
Bu yüzden harap yüreklerde bakidir yangın
Feryatta oradadır, sevdada
Felaketin kılıcında titrer mazlum yürekler,
Adı bile okunmayan coğrafyalarda sessizce ölür mazlumlar…
Yüzünü saklama ak yüreklerden
Bir segâh makamında göreceksin
Üzerine nur düşecek adının…
Sûfiyem;
Yüreği ateş olana sorulmaz murat
Yazgısı nedametin lütfudur
İstikbali sonsuzlukta vahamet
Temmuzun ortasında yazıldı yeniden
Meydanları titreten hürriyet
Yüreği yanık ezgilerin dilinde
Ömer Halisdemir olup geçer gözlerimden
Yüreğinin makamı
Perişan muştulara dem tutarken
Aşk diyarlarında ölgündür sözcüklerim
Aşk
İçi nar bir bedende ölümüne
Sadece sana suskun…
Âdem Efiloğlu
Seslendirme: Adem Efiloğlu