Güneşi ağlatmışlar,gereksiz yere.
Ağlamıyor artık hasret gidenlere.
Ağlasın çoban çeşmesi,susuz dere.
Bir ozanın sazında,telinde gurbet...

Güzele küsmeyi marifet mi sandın.
Vay ki haline,zemheride uyandın.
Dahası,bir ilkbaharda yine yandın.
Bir ozanın yazında,elinde gurbet.

O zaman bir başkadır aşklar,acılar.
Var ya ,toprağın gizeminde sancılar.
Belki de ,çocuk dünyamdaki öcüler.
Bir ozanın gözünde,selinde gurbet...

Susarsın uyuyan uyanmasın diye.
Ben yandım , yazıktır o yanmasın diye.
Karakışı hem,bahar sanmasın diye.
Bir ozanın nazında ,gülünde gurbet...

Küsme Kürşat küsme yare,yaralıdır.
Bilirsin de,Karacoğlan oralıdır.
Hala tüter gözünde ya,maralıdır.
Bir ozanın izinde,halinde gurbet...
( Ozanın Dilinde Gurbet başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 18.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu