MERNUŞ SÖYLÜYOR
Anlat bana
Nar gibi kızaran vakti
Olgunlaşan bir meyve gibi
Öğle sıcağında
Güneşin bir mızrak boyu indiği
Kıyamet sabahında
Anlat bana
Bir arı oğulu gibi çalışan
İnanç ordularını
Kente şafaklar gibi ağan
İnanç ordularını
Anlat bana
Adaletin heybesinde ne vardı
Ve Sultan'ın buyruğu ne
DEBERNUŞ SÖYLÜYOR
Gül kokularıyla açılır yeryüzü her sabah
Gül kokularıyla üstümüze kanat açar kuşlar
Acıyı daha öğrenemedi çocuklar
Acıları dindirmedi bu sabah ta
Gövdemin labirentlerinde dolaştı
Laterna çalan kadın
Köpekleri koynunda yaşlandıran kokona
Bir kanında doğuran o geceyi ve gündüzü
Bir söğüt ağacının meyvesini dileyen kadın
Kenarında ırmaklar beliren Meryem
Tut ve ağacı silkele
Size ne haberler veriyorum bir çocuğun gülümsemesinden
Size haberler gönderiyorum bir çocuk alfabesinden
Tarlalar yeşermeli ve otlar kabarmalı diyorum
Rahmet buram buram kabartmalı toprağı
Arılar vızıldamalı
Bu hayat demektir
Bir uyku mu uyanıklık mı
Demiri işle ve parlat
O senin geleceğindir
SAZAENNUŞ
Şimdi bir ağacı büyütüyorum içimde
Ateşten balıkları yok bu kentin
İçimde yıldızlar doğuyor kan rengi
Düşlerimde zehirli yılanlar
Bir kızıl gül şimdi aşk rengi
Bahar yağmuru kavuşturmakta bizi
Kızıl kıpkızıl şafaklar gibi
Altın aynalarda akıyor nehir
Şehri güldürüyor koca bir nehir
Çocuklar gibi kıvrak ve neşeli