ölüm, her an kapımda .
ve hayat gerçeği fısıldıyor
ruhum , yeraltından ölümü çağırıyor
kör büyücülerin ,leş kokan ağızlarından
bu zehirli sözler
ve kayıp bir ruh, sabahı bekleyen
kesik başlar ve eller
kimin bu hileler
beyaza boyanmış bir akrep
mümin görünümlü yahudiler
sesleri kısık çıkan pısırık adamlar
tek heceli varlıklar
tüm evren ve dünya
yarım kalan inanmışlıklar
tükenen cennet ve cehennem
beyaz gölgeler, ölüler ve diriler
neye hüküm verdiler
şömine başında ısınanlar
ve açlıktan ağzı kokanlar
hak mıdır bu sana itiraf et!
yalnız ölüm rağbet eder kokmuş bedenine
üzerine örtülmüş siyah bir battaniye
kirli ellerinde kalmış şamdanlar
bekliyorlar..
yol uzak, hayat kısa
ömür dediğin uzun bir muamma
gelenler gittiler
ve gelmiyor elimden
nefesim havada kalmakta
tenimde soğukluk
ey bırakıp gidemeyen
nedir hayat gayen
bitti her şey diril artık...