Takvimler altı şubatı gösterirken,
Henüz dört saat on yedi dakika yaşanmışken,
Kimi uykusunun derin noktasında
Kimi fabrikada vardiyanın ortasında
Ecel gelip sarılmıştı boğazlara
Henüz kundağa bile sarılmamış
Kimi yeni doğmuş bebekti
Kimi sakalında siyah diye bir tüy kalmamıştı
Bir anda kıyamet kopar gibi kopmuştu deprem
Nice canlar uyanmadan ölümle kucaklaştı
Ne çabuk bitti yarını yaşamak
Binalar yan yatarken caddelere
Kimileri birbirinin üstüne abandı
Çığlıklar uçuştu gökyüzüne
Dağların yüreği titredi
Yeryüzünün karnı yırtıldı
Dizginsiz karanlık
hükmün sürerken
Karanlık yok etti o
gece zamanı
Binalar enkazlarda kayboldu
Bir dakikalık zaman
Bir yıl olarak yaşandı tan ağarmadan
Ezilmiş vücutlar yan yana uzandı
Daha şafak gelmeden, ölüm geldi
Gün ağarınca anlaşıldı her şey
Kurtulanlar yıkıntılar önünde
Yerlere çökerek ağlıyordu
Bir şey anlatamıyorlardı
Sesleri titreyerek
Sadece “kaybettim, kaybettim” diyebiliyorlardı
6 Şubat asrın felaketi olarak yaşandı
03.03.2023 Konya
Durmuş Ali ÖZBEK