İstemiştir, istemiştir eminim ki... Böyle bir replik vardır değil mi hem hayatta hem de filmlerde. Kız kendisini seven gencin karşısına geçip bu veciz cümleyi kurar. ''Beni ne doktorlar ne mühendisler istedi de ben elimin tersiyle itiverdim de senin gibi çulsuza kaldım sonunda.''
Doktorlar dediğiniz zaman, bir sürü doktor giriyor işin içine. Bu isteyen doktorların içinde pratisyen olanı vardır, uzmanı vardır, uzmanların içinde operatörü vardır, kulak burun boğaz uzmanı vardır, nöroloji uzmanı vardır, hatta nöroşirurji uzmanı da olabilir, dahiliyecisi vardır...
Aynı şekilde mühendisten mühendise de fark vardır. Elli çeşit mühendislik var. İnşaat mühendisi var, makine mühendisi var, elektrik elektronik mühendisi var, bilgisayar mühendisi var, malzeme mühendisi var. Elini sallasan mühendise değiyor... Sallamasan yine değiyor...
İyi de bacım seni doktorlar istediyse doktoru mu beğenmedin yoksa doktorun branşını mı beğenmedin? Adam kulak burun boğaz uzmanıysa, bana uymaz operatör mü olsun dediniz... Yoksa Dahiliye uzmanıydı da aman psikiyatrist mi olsun dediniz? İyi de nasıl bir doktor sizi istemeye gelecekse, daha önce gazeteye ilan filan verseydiniz... O da olmadı fahri doktorlar ya da fahri profesörler filanda istemeye gelirlerdi, ama siz yine de varmazdınız...
Aşk bu, doktora mühendise bakmıyor ki... Yüreğe birisinin ateşi düşmeye görsün. Doktoru, mühendisi insanın gözü görmüyor da, gidiyor bir çulsuza varıyor. Bunda bir sakınca yok da yok olmasına yine de hava atmamak lazım o çulsuza ''Beni ne doktorlar ne mühendisler istedi.'' diye... Çulsuz da ''Bana bayıla bayıla geldin, gideydin o zaman o doktora ya da mühendise.'' der ve noktayı koyarsa, siz de şaşırmayın. Ya da şaşırın, beni de şaşırtın...