Leylak degirmisi
Aksam alacasi kizilcik külleriyle eflatun
Karanliklar orda dururdu, zehir zemberekte
Ve vucudunu cekinmeden teslim ederdi güvendigi sokak lambalarina
Beyazligini kaybetmis gölgeler
Günes bütün bu yorgun
yilginliklardan sonra dogardi
Seklemler orda dururdu, zahireler orda samandan saptan ayrilir
Uslu bir vizirdaga takilarak ikindi yellerini savuran pervane
Dalgaya tutulan yerlerde lodosla kara yel derlerdi, suyun kolunda
kucaginda deniz..
Matemlerden
Meltemlerden
Terminallerden
Parklardan sonra yerinden kimildamaz olurdu dünya, gecenin
siyatigi tutardi
Nemli ve küflüydü her yerde herzaman
Kilitlenmis dili dudagi kendi icinde bogulan suskunlugun
Oralar baharin öbürki ucuyduysa, ordan öteki ileriler ,
Tozlanmis cakil taslariydi ve kirik dökük canak cömlekti
Cicek uykusundayken savrulan esintilerde solmus kalmis
Parmak izlerini el bastigi her yere mühürleyen ince detay
calisarak
Ve kendi agirligini üstünden atmis tabureye sessizligi yikip
sererek
Eger sönmediyse dünyanin isiklari, vitrindeki herkes kendine
yetisecektir belki
Cicek uykusundayken savrulan fosil esintilerde solmus kalmis hayatiyla
Ve numarali gazoz kapaklarinda suretini seyreden hayal meyale
polen
Yetismis ulasmis kül benizli ayna gibidir
Anka düsleriyle saydam ve dümdüz ilkbahar
Seyfi Karaca…………Aralik / 08