Ekimcesine

Hayatinda egitimli deneyimli birikimli katilimci gercekci sorumlu özgür ve bilgili yetkilerle irade sahibi özgün kimlik ve kisilikle varlik gösteremeyen hickimsenin ne yasanmis öyküsü vardir ne de itibara onura iliskili saygin degerliligi.

Kendinden eksik yasayan herhangi bir kisinin, toplulugun veya toplumun ortakca sayginliga deger hic bir bagi felsefesi yükümlülügü sorgulamasi üretimi aiyeti dili sanati edebiyati düsüncesi kaygisi kültürü sevinci derdi etkinligi iletisimi paylasimi olmadigi gibi, saplanip kaldigi sinirsiz yozlasmalar batakliginda saldirganlik kundakla,  kurak debelenmeler kudurtur , maval  okur, martaval süsler, hamaset okur, hurafe isler, asli esasi olmayan sahteliklere ve sekilcilige kuru gürültüler bagirir cikarir.

Ve hep kendini tekrarlayanligin kuyusunu kaziyarak…

Ne demislerdi „ at buldum meydan yok, meydan buldum at….“ …?

 

Yerlesik yasamlarini ve aliskanliklarini degistiremeyen DOGAL hayatin insanlari batinin deyimiyle SIVILIZASYON`a, yani ketlesme kalabaliklarina asimile olursa yitip kayboldulari kimliklerinde ve göreneklerinde olmayanlara savrulur yenilir baskalasir dönüsür ve dogalligindan olur. Zamanin getirdiklerine hazirlikli olmayanlarsa sürekli yokluk sorun dert cözümsüzlük ve eksiklik artirarak üstesinden gelemeyecekleri agir bedellerin altinda ve acaginin hep gerisinden gelmeye -cürümeye terk- ezilir dagilir ve bozulur.

Bu sebeple akli fikri cesareti arastirmasi bilgisi özgürlügü iyimserligi sorumlulugu duyarliligi onuru algisi niyeti egilimi duygusu hassasiyeti devamli kendine ve cagina denk olarak; kötüden daha donanimli ve asla kötünün tarafi olmadan ve  kötülesmeden ve kötüyle savasarak; iyiyi kötüden ayirdedebilen farkindalikla  yasamali ve yasatmalidir insan, yoksa debelenip te cikamayacagi pusular kurulu cukura düser. Iyiyi ve güzeli isteyeninse cukura düstügünde sevineni cok olur.

 

….lafin daha ötesi siirin hakkiydi hep…


EKIMCESiNE


Camlarin yüzüne bulut düsmüs
Yakici bakislariyla suskunlugu avutsun dindirsin diye
Topragin üstünden göcebelere ucan kuslar gibi gecip giden rüzgar
Nasil bir siziymis ki
Durmadan kendini kanatan yalnizligin damarina dokunuyor
Azatlik egiriyor
Kavdan kibritten kivilcimlasmalara kendince bahaneler isliyor
Ve böylece gün gidiyor
Yil gidiyor
Senelercesinin
Dereden gecerkene serinkanli su
Bilip bilmedigi gölgelere egilip dokunuyormus günes
Sebnem yapraklari suyun yüzünde orkidelerden bakire lalesiyle
Karsi kiyilara bile varmis
Deniz fenerine yamac durmus dünya
Nemli ve islak bir dudagi öper gibi taze kavrulmus yerinden
Cig düsmüs kizil goncalarina dar vakitte aksamin ve sonbaharin
Kendi yerine ay isgini birakiyormus her diyari ekimden yanik
Gündüzü coktan gece olmus yildizlar
 
Seyfi Karaca……….Ekim / 24
( Ekimcesine başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 18.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu