Diye Gide Dünden Yarına

Diye gide dünden yarına
Ne müthiş şeydir o...
Günün su yüzünde kızıllara karışarak akşam seyriyle ufuksuzluğa batarken
Kıvılcımlarla tutuşmuş yaz güneşinden hediyelikmiş gibi sonbahar hovardası ekime
Dalgalara vuran göğsünü bağrını deniz
Kumsaldaki sessiz yürüşünü pembe tişörtlü kızın, kendinde gezinen iç konuşmalarını dinliyor sanki
Ve dağıldığı yeri toplayarak çantasını denizin hırçınlığına kaptıran boydan ayağa beyaz giyinmiş kadının
Alçak uçuşa geçmiş martılar..
Yükseklerden göğün maviliklerine ve tutkunun derinliklerine rüzgarlayan uçurtmalar, sevincin gülümseyen yüzü ne müthiş..
Nice ki İnsanda dengi ve karşılığı varsa anlamlı, değerli, kıymetli ve güzelleşirmiş
Sevgi olsun
Saygı olsun
Değişim Dönüşüm olsun, ihtiyaç olsun, gelir gider olsun
Ki ben sana,
Yağına kaportasına giysisine tuzuna suyuna bakıver hayatın dememiş miydim
Gününe göre hızlansın, yerine göre firene bassın, duruma göre yolu yamacı ve çevreyi gözetsin korusun
Dalgaysa dümensiz denizlere, uçurtmaysa uçsuz bucaksız göklere,
Güzellikse cümle cihana, aşksa sana bana herkese
Yürütsün gitsin diye muhanetsiz muhtaçsız her şey kendi kendililiğini , arar sorarsan da sevgi pazarında
Ve paylaşmaya yeterlilikle kalbi gönlü mayası karakteri herkesten evvela kendine sevgili olmayı dileyenin bahane
Vadesi günü geldiğinde orası burası tereddüte kapılıp titremeden
Giderek azalmış insan incisini eski fotoğraflada ve mesai süresince açılıp kapanan müzelerde son kalanlar fosilinde ancak bulacaksa
Yaraya tuz basıyordur cerrah dediğin yalan dolan
Gökyüzü olmayan bir yere doğru karanlık olmuş grileşmiştir kızıllara katılık yarınsız mavi,
Valizlen gel hele diyenlere insandan çözülmüş kopmuştur uçurtmaların kendine denge arayan sevinci
Tezgah buulvar rampa çarşı sokak her yer her yere bir olup..
Haraba zarar ziyan etmeyesin dememiş miydim ki ne müthiştir o..
Dememiş miydim ki ben senden sana yiter gider kaybolursam eğer, türküleri çağır yanına yörene, aşkın buğusundan koy
O kıvamda perdede devranda sazdayımdır ben
Suyun toprağın güzelliklerle boyanıp belendiği dünya meyhanesindeyimdir ben
Güneşe bak, dağı gör , bulutu denizi seyret ordan kendine bak
Dememiş miydim rıhtıma git iskeleye çık limanı dolaş garlardan savuş izini sür geçmiş günlerin ve yarınki kardelenin
Dağdaki şeker pınarlarına
Deredeki yağmur akarsularını
Tepedeki ilkyaz çiçeklerine ve kumsaldaki çıplak ayak izlerine sonbaharın
Derledim dişirdim doyumsuz mutluluklara ortak ettiğimsin, sen kendine ve bize yoldan karşıya geçerken de bak
Çünkü kendini beklediğin yerde mutlaka beni göreceksin,
sana bana tembihleyip dememiş miydim
 
Seyfi Karaca….Ekim /24

( Diye Gide Dünden Yarına başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 20.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu