Kınalı koçlarımız kurban oldu vatana
Cennet bin kere haktır al bayrağı tutana
Binlerce selâm olsun düşmanıma çatana
Yüreğiniz kanadı, gül toplarken hârlarda
Ne tipiler gördünüz tüllenen baharlarda
Teniniz karakışta, ruhlarınız yazdaydı
Buz tutmuştu merhamet, hissiyat ayazdaydı
Sonsuzluk yolcuları makam-ı niyazdaydı
Sizleri anlatmaya sözümüz kâfi değil
O ruhu yaşamaya özümüz kâfi değil
Sabır kovanlarında ağıyı bal ettiniz
Mübarek kanınızla bayrağı al ettiniz
Yıldız toplamak için dağları yol ettiniz
Ateş denizlerinden mum misali aktınız
Sonsuzluğa göçerken yürekleri yaktınız
Coşkun ırmaklarınız bin akar bir durulur
Ey bu çağın soylusu, nizam sizden sorulur
Şehit yeniden doğar, ne zaman ki vurulur
Ölüme tebessümde dünyada yok denginiz
Gönüllere kazınır o mübarek cenginiz
Toprağı yurt etmekti nihai muradınız
Hafızalarımızdan hiç silinmez yâdınız
Asra yemin olsun ki yaşayacak adınız
Ölüm uykularından kaldırdınız milleti
Geriye püskürttünüz dayanılmaz zilleti
Basiret nazarıyla her oyunu bozdunuz
Vatan haritasını kanınızla çizdiniz
Memleket sevdasıyla ne destanlar yazdınız
Sonsuzluk kapısının anahtarı sizdedir
Yolların aydınlığı gittiğiniz izdedir
Henüz söylenememiş nice sözünüz vardı
Yurt aşkıyla tutuşup yanan özünüz vardı
Güneşi kıskandıran nurlu yüzünüz vardı
Gök mavisi düşleri hakikat eylediniz
Vicdanı sağırlara son sözü söylediniz
Mayası bozuklara haddini bildirdiniz
Zalimleri ağlatıp mazlumu güldürdünüz
Vatan savunmasında ölümü öldürdünüz
Bu toprağın uğrunda ölenler şehit oldu
Gaza bayraklarında kalanlar şahit oldu
M. NİHAT MALKOÇ