Kehribariye kavruk,
Kısacıklarını giymiş kuşanmış
Etekten baldırdan yana tozmuş savrulmuş haziran
Buluğ çağı hiç bitmeyen dört dörtlük cilveleşmeler
kitabının
Yirmibeş ve üzeri daha bir kıvrak ve işvekar
Mini
Mini
Minnacıklarını döke saça caddeye sahile kaldırımlara
ve zebra çizgilerine
Nasiplenmedik bir tek serçeler martılar güvercinler
diyesim geliyor ammman da
Ammmanin..!
Dolup taşan çatılar limanlar kuytular bahçeler fena
baskın sıcaklığın
Elindeki resimli torbalarla marketten modadan içkili
sallantılar gibi
Ardı kesin gök gürültülü şimşek ve deli dolu sağanak
Haziran geldi, yaz geldilerle
Çavdar da büyütüyor dem de çekiyor gül de kokluyor
karanfil deste deste
Dünya toprağında devran gezen doludizgin kasıp kavuran
harman
Seyfi Karaca…. Mayıs/23