İtirafname
Her alanda velvele, durup da bak
ahvale
Dalavere dek dolap, yakılan çıra
bizim
Şeytanın müritleri, doludizgin
gör hele
Onlarınki aydınlık, günümüz kara
bizim
Çok şiddetli esiyor, dert rüzgarı
sormayın
Muktedirler sakınır, her daim
sıra bizim
Can sıkıcı sözlerle, hiç birini
yormayın
Onlarda neşe, huzur, yürekte yara
bizim
Tamamı zevk ehliler, masa çuha
cezbetti
Yalvarıp yakarırız, sözümüz dara
bizim
Biz adına oynandı, oynayanlar
kaybetti
Beyler umur etmezler, ütülen para
bizim,
Kobay olduk cümlemiz her işe her
krize
Kendimiz haricine, faydamız dora
bizim
Durmadan sofra açtık sahtekara
yüzsüze
Andavallı köyüne ünümüz vara
bizim
Çeşit çeşit marazlar, sinemizde
saklarız
Kenarda tazim ile, duruşlar vira
bizim
Dertleri paylaşmaya, sayınları
bekleriz
Kuraya karar kıldık, yazıyla tura
bizim
Yanlışa meyil verip, kendimizi avuttuk
Kalbimiz katılaştı, benziyor çora
bizim
Haramı kanıksadık, hileli işler
tuttuk
Bekleriz mucizeler, yaramız sara
bizim
Masallara hayranız, dinler iken
bayıldık
Hayal ve hülyalara, yelkenler
fora bizim
Hakikat çeşmesinde yıkanmaya koyulduk
Gerçekler yüzümüze, tokatı vura
bizim…
Aldatan bizden değil, düstur
ikrarımızdı
Bekleriz şeytan gelip hatrımız
sora bizim
Dürüstlük şiarımız, hani
gururumuzdu
Attığımız yalanlar, kafamız kıra
bizim
Hoyratça adaleti, harcayarak
bitirdik
Onun için başımız, düşüyor dara
bizim
Vicdan denen kıymeti, hayli oldu
yitirdik
Gerçeğe kılıç çektik, açıktır ara
bizim…
Yahya Koza