Gün, cemalin zerresi, gece, kaşında
rastık
Gel muamma dünyamı bile çözelim
güzel
Gökte uçan bulutlar başın altında
yastık
Gel muamma dünyamı bile çözelim
güzel
Nehirler sana hayran süzülürler
sen gibi
Yanardağlarda lavlar alevlenen
ben gibi
Yayla kırlarda cümbüş bakışırken
an gibi
Gel muamma dünyamı bile çözelim
güzel
Güneş sönmeyen alev bakışlarında
şule
Yanaklarındaki al esin olmuştur güle
Ay yanında biçare kıyas götürmez bile
Gel muamma dünyamı bile çözelim
güzel
Sonbahar karakışı sensiz hüznüm
andırır
Tatlı sözlerin bahar dertlerimi
dindirir
Gamzelerin yaz’ımdır yüreğimi
yandırır
Gel muamma dünyamı bile çözelim
güzel
Altın gümüş pırlanta etmez tırnak
uçların
Yığınlarca dökseler değişmen pabuçların
Kuzey kutbunda ışık savurduğun
saçların
Gel muamma dünyamı bile çözelim
güzel
Everest dağ zirvesi sen kadar
yüce değil
Başı duman borandır sen gibi ece
değil
Senden gayri hiçbir şey dilimde
hece değil
Gel muamma dünyamı bile çözelim
güzel
Ekvator dedikleri yaz kış közlenmiş tandır
Devasa piramitler firavunun
yorgandır
İstanbul gizli gizli senden
roller çalandır
Gel muamma dünyamı bile çözelim
güzel
Konak köşkü sarayı yalı kasrı
neyleyim
Geçip karşıma otur dünyamı
seyreyleyim
Dahasını sorarsan bakıp bakıp
söyleyim
Gel muamma dünyamı bile çözelim
güzel
Yahya Koza