MÜSLÜMAN VE KADIN YA DA İSLAMCI AYDINDA KADIN TESİRİ
Müslüman aydının imtihanı da desek olur buna. En zor eylemimiz bu. Kadın şeytanın tuzaklarından bir tuzak. Bekarlıkta ve evlilikte en büyük handikaplardan biri kadın.
Kadın önce Âdem’e tuzak kurdu. Aslında tuzak kuran şeytandı. Kadın şeytana aldandı, Âdem kadına. Aslında aldanan nefisti belki de gerçek aldatan o. Âdem’i gerçekten kandıran o içindeki şeytandı yani nefs.
Kabil de aynı tuzağa düştü; kadın, nefs ve şeytan tuzağına. Kadında güzellik ve cinsellik aldanışın en büyük kaynağı.
Hareminde nefsini teskin eden kadın olduğu halde erkekler hep o namahrem tuzağına düşmekte devam ediyor. Evdeki kadın ne kadar cilveli, güzel ve istekli olsa da o bu haram bahçesine girmekten, bu yasak meyveyi koparamasa bile ona uzanmaktan kendini alamıyor.
İster bekâr olsun, ister evli, ister genç olsun, ister yaşlı, hiçbir erkek kendini bu tehlikeden uzak sayamaz. Şeytan kadını kullanarak nice âlimleri kendisine kurban etmiş, bir nicesinin imanını yok etmiş, inkâra sürüklemiştir nicelerini. Yalnız Allah’ın salih kulları müstesna.
Zaten insanın yücelişi ve düşüşü de burada başlıyor ,burada bitiyor. Nefsine hâkim olmakla, nefsine mahkûm olma sırrı burada. Buradan yükselecekse yükselecek, buradan düşecekse düşecek insan. Ahsen-i takvim sırrı burada, esfel-i Safilin olma sırrı burada.
İslamcı aydın da tam bu tuzağa düşüyor, orada kalıyor. Sınavı kaybediyor, kendi kendisiyle çelişkiye düşüyor, şeytanın ağına yakalanıyor, acizleşiyor, nefsine yeniliyor, onun esiri oluyor.
Bazen bu onu o kadar perişan ediyor ki bütün enerjisini alıyor, yolunu kesiyor, değiştiriyor, başka bir insan haline getiriyor, benliğinden uzaklaştırıyor, bambaşka bir insan haline getiriyor. Öyle ki onu inançlarına taban tabana zıt bir hale getiriyor.
Belam bin Baura misali. Hani çok abid bu insan kendisine iyileştirmesi için getirilen hasta kıza şeytanın telkinleri ve nefsin dayatmasıyla tecavüz eder, sonra onu öldürür ve gömer ve en son kendisine kurtuluş vadeden şeytana tapanr, zavallı imanını kaybedip cehenneme düşer. Aynı Belam bin Baura gibi günümüz Müslüman aydın da bu engel içindedir, nefsine hâkim olmakla ona yenilmek arasında gidip gelmektedir.
Allah için hicret etmek yerine kadın için hicret eden Müslüman gibi günümüz Müslümanı da çok kez planlarını kadın veya kadınlar için yapacak, hemen her zaman onların cazibesine kapılarak ömrünü heba edecektir. Şekere alışan sinek gibi ona yapışarak hayatını kaybedecek, dahası ebedi hayatını mahvederek sonsuz bir azaba müstahak olacaktır.
Tarihte ve günümüzde nice erler vardır ki sırf kadın yüzünden, nice kahramanlar sırf bu yüzden mağlup olmuş kahr-u perişan olmuşlardır.
Atilla’yı zehirleyen bir kadındır. Kanuni’yi yanlış kararlar vermeye sevk eden de bir kadın. Âdem’i yasak meyve yemeye ikna eden Havva. Kabil’i katil eden bir kadın. Sezar’ı ve Antonyus’u elinde oyuncak eden Cleopatra bir kadın.
Bakalım bu macera nereye kadar devam edecek? Müslümanın kadınla imtihanı nereye kadar sürecek? Müslümanın parayla, makamla ve şöhretle imtihanı gibi bu imtihan da ile-l ebet sürecek. Ta ölüme ve insanlık âleminde kıyamete dek. Bakalım bu savaşı kim kazanacak, kim kaybedecek? Her an günahlar içinde yuvarlanan insan tevbe ırmaklarında yıkanarak bu savaşa daha ne kadar devam edecek? Umarız bu savaştan galip çıkar Müslüman.
Ahmet KemalYazılar Müslüman ve Kadın
MÜSLÜMAN VE KADIN YA DA İSLAMCI AYDINDA KADIN TESİRİ
Müslüman aydının imtihanı da desek olur buna. En zor eylemimiz bu. Kadın
şeytanın tuzaklarından bir tuzak. Bekarlıkta ve evlilikte en büyük
handikaplardan biri kadın.
Kadın önce Âdem’e tuzak kurdu. Aslında tuzak kuran şeytandı. Kadın şeytana
aldandı Âdem kadına. Aslında aldanan nefisti belki de gerçek aldatan o. Âdem’i
gerçekten kandıran o içindeki şeytandı yani nefs.
Kabil de aynı tuzağa düştü kadın nefs ve şeytan tuzağına. Kadında güzellik ve
cinsellik aldanışın en büyük kaynağı. Hareminde nefsini teskin eden kadın
olduğu halde erkekler hep o namahrem tuzağına düşmekte devam ediyor. Evdeki
kadın ne kadar cilveli, güzel ve istekli olsa da o bu haram bahçesine
girmekten, bu yasak meyveyi koparamasa bile ona uzanmaktan kendini alamıyor.
İster bekâr olsun ister evli, ister genç olsun ister yaşlı hiçbir erkek kendini
bu tehlikeden uzak sayamaz. Şeytan kadını kullanarak nice âlimleri kendisine
kurban etmiş bir nicesinin imanını yok etmiş, inkâra sürüklemiştir nicelerini.
Yalnız Allah’ın salih kulları müstesna.
Zaten insanın yücelişi ve düşüşü de burada başlıyor burada bitiyor. Nefsine
hâkim olmakla nefsine mahkûm olma sırrı burada. Buradan yükselecekse
yükselecek, buradan düşecekse düşecek insan. Ahsen-i takvim sırrı burada esfel-i
Safilin olma sırrı burada.
İslamcı aydın da tam bu tuzağa düşüyor, kalıyor. Sınavı kaybediyor, kendi
kendisiyle çelişkiye düşüyor, şeytanın ağına yakalanıyor, acizleşiyor, nefsine
yeniliyor, onun esiri oluyor. Bazen bu onu o kadar perişan ediyor ki bütün
enerjisini alıyor, yolunu kesiyor, değiştiriyor, başka bir insan haline
getiriyor, benliğinden uzaklaştırıyor bambaşka bir insan haline getiriyor. Öyle
ki onu inançlarına taban tabana zıt bir hale getiriyor.
Belam bin Baura misali. Hani çok abid bu insan kendisine iyileştirmesi için
getirilen hasta kıza şeytanın telkinleri ve nefsin dayatmasıyla tecavüz eden
sonra onu öldüren ve gömen ve en son kendisine kurtuluş vadeden şeytana tapan
zavallı imanını kaybedip cehenneme düşmüştür. Aynı Belam bin Baura gibi günümüz
Müslüman aydın da bu engel içindedir nefsine hâkim olmakla ona yenilmek
arasında gidip gelmektedir.
Allah için hicret etmek yerine kadın için hicret eden Müslüman gibi günümüz
Müslümanı da çok kez planlarını kadın veya kadınlar için yapmakta hemen her
zaman onların cazibesine kapılarak ömrünü heba etmiştir. Şekere alışan sinek
gibi ona yapışarak hayatını kaybedecek dahası ebedi hayatını mahvederek sonsuz
bir azaba müstahak olacaktır.
Tarihte ve günümüzde nice erler vardır ki sırf kadın yüzünden mağlup olmuş,
nice kahramanlar sırf bu yüzden mağlup olmuş kahr-u perişan olmuşlardır.
Atilla’yı zehirleyen bir kadındır. Kanuni’yi yanlış kararlar vermeye sevk eden
de bir kadın. Âdem’i yasak meyve yemeye ikna eden Havva. Kabil’i katil eden bir
kadın. Sezar’ı ve Antonyus’u elinde oyuncak eden Cleopatra bir kadın.
Bakalım bu macera nereye kadar devam edecek. Müslümanın kadınla imtihanı nereye
kadar sürecek. Müslümanın parayla, makamla ve şöhretle imtihanı gibi bu imtihan
da ile-l ebet sürecek. Ta ölüme ve insanlık âleminde kıyamete dek. Bakalım bu
savaşı kim kazanacak kim kaybedecek. Her an günahlar içinde yuvarlanan insan
tevbe ırmaklarında yıkanarak bu savaşa daha ne kadar devam edecek. Umarız bu
savaştan galip çıkar Müslüman.
Ahmet Kemal