MÜSLÜMANIN ZAAFLARI
Çağdaş Müslümanın yanlışları nelerdir dersiniz?. Kendimden yola çıkarak çözümlemeye çalışacağım.
Yıllar önceydi. Öğrenciydik. Amerika’da tahsil yapmış biriyle tanışmıştık. Dayısı o zaman yeni kurulan bir İslamcı partinin il başkanıydı. Bir market kurmuştu Müslüman kesimin ortaklığıyla. genel müdürü ya da yönetim kurulu başkanlığına kendini tayin etmişti.
Biz birkaç hevesli gençtik. Şirketle alakamız olmadığı halde bizi etrafına toplamış konuşmalar yapıyordu. Bize zaaflarımızı sordu. Kadın, para, şöhret ve makam öğelerinden birini yazmamızı istiyordu.
Ne yazdım bilmiyorum. Bu seminerlerin de devamı gelmedi. Zaten o inşaat malzemeleri marketi işlemedi. O da şirketi yiyecek marketine çevirdi. Birkaç yıl sonra ben de o markette çok zor şartlarda çalışmış, üç gün dayanabilmiştim. Çünkü bana 3 kişinin yaptığı iş yüklenmişti. Hem kasaptım hem market malzemelerini depoda paketliyor ve raflara diziyordu hem de kasada oturuyordum. Ücretimi de almadan işi bırakmıştım. Daha sonra bir gazete reklam departmanı görevlisi olarak aynı kişiyle iş yapmış iyi para kazanmıştım.
Bunları niye anlatıyorum? Şimdi geriye dönerek bakıyorum ki o gün o abimizin kafamıza çaktığı bu konu çok önemliydi. Şimdi bir çok dost ve arkadaşımızı idealist yıllardan sonra bu zaaflara yenilmiş ve kulvar dışı kalmış görüyoruz.
İşte Müslüman kesim o gün küçük bir hareketin içindeydi, bu gün iktidardaki bir partinin sırtından bazı nimetlere kavuşmuş bulunuyorlar. Ama bir çoğu ya paraya, ya şöhrete, ya kadına, ya da makama mağlup oldular. Birçoğu zengin oldu, hem de’ haram helal ver Allah’ım fakir kulun yer Allah’ım' diyerek. Ya makama mağlup oldular, getirildikleri makamı başlarının üstüne alarak değiştiler. Ya şöhret sahibi oldular, çevrelerindekini tanımaz oldular ‘büyük tepeleri ben yarattım' havasına girdiler. Kimi kadınla imtihan oldu, yenik düştüler. İdealizm suya düştü. Kimi milletvekili oldu, kimi genel müdür. Kimi profesör oldu, kimi zengin. Artık hiç birini görmek mümkün değil. Değiştiler. Biz de değiştik belki ama farkında olmadık, olmuyoruz, olamıyoruz. Birilerinin bizi uyarması lazım. Hani içinizden bazıları emr-i bil’maruf yapsın emri var ya. Bu emir barış zamanında hepimize ama savaş halinde savaşa gitmeyip bu görevle bekletilen ilim ehline.
Şimdi duyuyoruz; önceleri bir sivil toplum kuruluşu yardımıyla genel müdür yardımcılığına yükselen dindar bir kesimden, hatta ehli tarik biri, şimdilerde başka bir kadın ilişkisi yüzünden zor durumda. Yine bizim kesimden birçok kişi kadın alakası yüzünden şantajlarla karşı karşıya. Bazısı da yakınlarının nüfuzundan kirli servet edinme peşinde, ama hala temiz olma iddiasında. Kimi de şöhretinin esiri ve her zaman başlar üstünde taşınmak istiyor. Kimi hala makam peşinde, elde ettiği makama kanaat etmemekte, hep daha üste yükselme peşinde. Bu uğurda yapmayacağını bırakmıyor.
Kimi bir dernek başkanlığı ele geçirmiş ömür boyu onu bırakmıyor, bırakamıyor. Ama ölüm gelip her birimizi musalla taşına yatıracak. Ve yarın ahirette yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. Unutmayalım.
Ahmet KemalYazılar Müslümanın Zaafları
MÜSLÜMANIN ZAAFLARI
Çağdaş Müslümanın yanlışları nelerdir dersiniz. Kendimden yola çıkarak
çözümlemeye çalışacağım. Yıllar önceydi. Öğrenciydik. Amerika’da tahsil yapmış
biriyle tanışmıştık. Dayısı o zaman yeni kurulan bir İslamcı partinin il
başkanıydı. Bir market kurmuştu Müslüman kesimin ortaklığıyla. Genel müdürü ya
da yönetim kurulu başkanlığına kendini tayin ettirmişti.
Biz birkaç hevesli gençtik. Şirketle alakamız olmadığı halde bizi etrafına
toplamış konuşmalar yapıyordu. Bize zaaflarımızı sordu. Kadın, para, şöhret ve
makam öğelerinden birini yazmamızı istiyordu. Ne yazdım bilmiyorum. Bu
seminerlerin de devamı gelmedi. Zaten o inşaat malzemeleri marketi işlemedi. O
da şirketi yiyecek ve ev marketine çevirdi. Birkaç yıl sonra ben de o markette
çok zor şartlarda çalışmış, üç gün dayanabilmiştim. Çünkü bana 3 kişinin
yaptığı iş yüklenmişti. Hem kasaptım hem market malzemelerini depoda paketliyor
ve raflara diziyordu hem de kasada oturuyordum. Ücretimi de almadan işi
bırakmıştım. Daha sonra bir gazete reklam departmanı görevlisi olarak aynı
kişiyle iş yapmış iyi para kazanmıştım.
Bunları niye anlatıyorum. Şimdi geriye dönerek bakıyorum ki o gün o abimizin
kafamıza çaktığı bu konu çok önemliydi. Şimdi bir çok dost ve arkadaşımızı idealist
yıllardan sonra bu zaaflara yenilmiş ve kulvar dışı kalmış görüyoruz.
İşte Müslüman kesim o gün küçük bir hareketin içindeydi bu gün iktidardaki bir
partinin sırtından bazı nimetlere kavuşmuş bulunuyorlar. Ama birçoğu ya paraya,
ya şöhrete, ya kadına, ya da makama mağlup oldular. Birçoğu zengin oldu hem de’
haram helal ver Allah’ım fakir kulun yer Allah’ım diyerek. Ya makama mağlup
oldular, getirildikleri makamı başlarının üstüne alarak değiştiler. Ya şöhret
sahibi oldular çevrelerindekini tanımaz oldular ‘büyük tepeleri ben yarattım
havasına girdiler. Kimi kadınla imtihan oldu yenik düştüler. İdealizm suya
düştü. Kimi milletvekili oldu, kimi genel müdür. Kimi profesör oldu kimi
zengin. Artık hiç birini görmek mümkün değil. Değiştiler. Biz de değiştik belki
ama farkında olmadık, olmuyoruz, olamıyoruz. Birilerinin bizi uyarması lazım.
Hani içinizden bazıları emr-i bil’maruf yapsın emri var ya. Bu emir barış
zamanında hepimize ama savaş halinde savaşa gitmeyip bu görevle bekletilen ilim
ehlinde.
Şimdi duyuyoruz önceleri bir sivil toplum kuruluşu yardımıyla genel müdür
yardımcılığına yükselen dindar bir kesimden hatta ehli tarik biri şimdilerde
başka bir kadın ilişkisi yüzünden zor durumda. Yine bizim kesimden birçok kişi
kadın alakası yüzünden şantajlarla karşı karşıya. Bazısı da yakınlarının
nüfuzundan kirli servet edinme peşinde. Ama hala temiz olma iddiasında. Kimi de
şöhretinin esiri ve her zaman başlar üstünde taşınmak istiyor. Kimi hala makam
peşinde, elde ettiği makama kanaat etmemekte, hep daha üste yükselme peşinde.
Bu uğurda yapmayacağını bırakmıyor.
Kimi bir dernek başkanlığı ele geçirmiş ömür boyu onu bırakmıyor, bırakamıyor.
Ama ölüm gelip her birimizi musalla taşına yatıracak. Ve yarın ahirette
yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. Unutmayalım.
Ahmet Kemal