BU KAFA
2
(31 MART 2014)
DÜN seçimleri yaptık. Bu seçimler her seçim gibi bir sürü karışıklığa, hiç yoktan birçok olaya, yaralanma ve ölüme sebep oldu. Muhtarlık kavgası 10 kişinin ölümüne sebep oldu. Haber bu. Değil 10, bir insan hayatına değer mi?
Sandığa
gelip giden partililer, çokbilmişler, akıl verenler, akıl
daneler...Aman Allah’ım. Falan partiye oy verenlere’ koyun’ diyenler.
Milli iradeye saygı duymayanlar, halka tepeden bakan halkçılar, halkı
küçümseyen geri zekalı Beyaz Türkler, halka aptal diyen az gelişmiş
beyinler, embesiller, asalaklar, milletin sırtındaki keneler, iflah
olmaz çifte standartçılar, hep haklı olduğunu sananlar, kendini
beğenmişler, zavallılar, çifte kavrulmuşlar, mutlu azınlıklar,
sosyeteler, zavallılar, ahmaklar.
İşte
200 yıldır bu milleti horlayan, aşağılayan, 'göbeğini kaşıyan adamlar'
diye alay eden,' bidon kafalılar' diyen ahmak beyinliler, kuş
beyinliler, kuş beyinsizler, işte hepsi bir olmuşlar halkı tehdit
ediyorlar, 'falan partiye oy verirseniz savaş çıkar' sözleri, aba
altından sopa göstermeler, 'benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi'
diyen ama o çoban kadar akıl, irade ve yetenek sahibi olamayan, sırf
belli bir tabakadan geliyor diye ortalıkta dolaşan, hayat hakkında en
ufak bir düşüncesi olmayan, haddi olmayan konularda bilip bilmeden ahkam
kesen, en ufak bir tarih bilgisi olmadan tarih programlarına çıkıp
üzerine yorum yapan, sırf ünlü bir diplomatın kızı diye şöhret edinen ve
bu şöhreti kendini küçük düşürerek harcayan bir eksik etek, bir
zavallı.
Bu
zavallılar O KADAR FAZLA Kİ HEPSİNİ ANLATMAYA KALEMLER KİFAYET ETMEZ.
Kimi tiyatrocu, kimi televizyoncu, kimi komedi sanatçısı, kimi yazar
bozuntusu, kimi haberci, kimi program moderatörü. Ama hepsinin ortak bir
yönü var. Ne kendilerini biliyorlar, ne milleti tanıyorlar, ne
inançları var, ne bir dünya görüşleri. Tam anlamıyla bir anarşistler.
Bir şeye inanmıyorlar, ne Allah’a, ne millete, ne demokrasiye. Bir tek
kimlikleri var, ne bir kişilikleri. Tek bildikleri bu halkın- onlara
göre- cahilliği.
Aslında
onlar şekere üşüşmüş sineklerdir; o çok sevdikleri tatlılara
yapıştılar, kurtulamıyorlar, bir yandan yalanıyorlar, tatlının
eksileceğinden korkuyorlar, içine pisliyorlar.
Çıkarcıdırlar,
ikiyüzlüdürler, aşağılıktırlar, ahlaksızdırlar. Kendilerini dürüst
satarlar, ahlak abidesi sanarlar, doğruluk dürüstlük dersleri verirler.
İçki, eroin, esrar bunlarda hepsi vardır. Hedonist, sadist ve
mazoşisttirler.
Mazilerinden
utanırlar, milliyetlerinden de. Hatta mensup oldukları sanılan dinden.
Korkmasalar, etkilerini kaybetmeyeceklerini bilseler açıkça dinsiz
olduklarını haykıracaklar yahut gerçekten mensup oldukları dini
açıklayacaklar.
BİR
KISMI sabetaisttir bunların. Bir kısmı gizli Hristiyan’dır. Bir kısmı
deisttir, bir kısmı ateisttir, ama hiçbir samimi bir Müslüman değildir.
Ne kadar ist. varsa hepsindendirler ama yalnızca İslam’la, Müslümanlıkla
uzaktan yakından bir alakaları yoktur.
Bu
kafayı tanıyoruz. Bu yüzü bin bir maskesine rağmen biliyoruz ve
maskesini yırtarak aleme teşhir ediyoruz. Bu o pek sevdikleri ve halkın
belli bir yüzdesini aptal yerine koyan- tabii kendi eserlerini
okuyanları, yani kendi gibi olanları- (doğrusunu söyleyeyim ben hiçbir
eserini okumadım, okuyamadım, okumaya tahammül bile edemedim) yazar Aziz
Nesin’in açıkça gerçek yüzlerini bir anketinde ortaya koymuştu. İşte
biz de içlerinden birinin yaptığı ifşayı yeniliyor, ‘Kalmasın hiçbir
hakikat Allah’ım bu alemde nihan’ diyen şairin dediği gibi söylüyor ve
gerçeği apaçık ortaya seriyor, bulanık suda balık avlamak isteyenlere
fırsat vermeyeceğimizi haykırıyoruz.,