Ailem ve Ben
ABİM veya DİĞER ADIYLA İMAM
Bu adam benimle birlikte yaşamaya mahkum, Ben de Onunla. Babam onun doğumunu epey es geçti. O’nu kayıt ettirmek için benim doğmam gerekti. Benim doğumum mutlu bir olaya denk geliyor Babamın memuriyete başlamasına. Bu yüzden nüfusa günü gününe kayıt olmuşum Annem öyle der. Annem ayrıca Ağustos sıcağında doğduğumu da ilave eder.
Resmi kayıtlara göre ikizim, aslında benden iki yaş büyük. Onun yüzünden iki yıl önce okula başladım. Okula başlama yaşı 7. Ben 5. Yaşımda başladım okula. Bu yüzden hep ezik büyüdüm.
Ve hep abimle beraber yaşadım, hep O’na kaprisler yaparak. O benim kaprislerime dayanarak yetişti. Ama O’nun büyük bir koruyucusu vardı Babam. Annemse benim avukatım. Şeytanın avukatı desek daha doğru olur O’na. Bu durumda şeytan ben oluyorum. O’nu Babamın sevmesinin birçok nedeni var. Babama benzemesi başta, fazla yakışıklı olmadığı için Annem tarafından fazla sevilmemesi, benim tam tersi güzellik ve yakışıklılık delisi Annemin korumasında olması doğal.
Ayrıca çok çalışkan biri. Ben hep O’nun bu yönünden istifade etmişimdir. Değil mi ki ben O’nun yüzünden erken yaşta büyük ve ağır tahsil yükünün altına girdim bu yükü omuzlamama sebep olanın bana yardım etmesinden daha normal ne olabilirdi. Bana yardım etmediği zaman onu anneme şikayet ettiğimi şimdi ayan beyan hatırlıyorum.
Ben hep onun gölgesinde kaldım bu açık. O da benim kaprislerime katlanmak zorunda kaldı. İlkokulu orta ve Liseyi onunla bitirdik. Bir Adapazarı maceramız var. Sonra o Erzurum üniversitesi Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesine kaydoldu ben İslami İlimler Fakültesine. Orada da beraberiz. Yurtlarda evlerde, her yerde. Orada yarı aç yarı tok okulu bitiriyor. Soğan ekmek yemekten midesini patlatıyor. Önce böbrek ameliyatı, -bir böbreğini aldırıyor-mide ameliyatı, barsak ameliyatı, ameliyatlardan ameliyatlara koşuyor. Annemin tabiriyle yarım adam oluyor. İlk ameliyat olduğu hastanede hemşireye âşık olup ona şiirler yazıyor.
Ameliyattan yeni çıkmış, alelacele İzmit’e dönüyor, uçak biletini alıp yolcu ediyorum onu. O gidip Necip Fazıl’ın büyük doğu gecesinde nekahet döneminde sunuculuk yapıyor.
Fakülteyi bitirip Tarım Bakanlığı’nda işe giriyor. Orada md. yardımcılığından müdürlüğe yükseliyor. Ancak müdürlükte fazla kalamıyor. Mahkeme kararıyla tekrar döndüğü makamından alınıyor.
Sigaraya karşıdır, makamında şöyle bir yazı vardır o günlerde: ‘ Bu makamda iki günde bir sigara içilir. Bu gün sigara içmeme günüdür.’ Ömründe çok az sigara içmiştir; o da benden arakladığı sigaralardır. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın siyasi hayatında büyük rolü vardır. Kendisine teklif edilen ilk belde belediye başkanlığını onun adına reddetmiştir.
Akıncılar Derneği başkanlığını yapmıştır, birçok dernek ve oluşumun başlangıç ve yönetimine katkıda bulunmuştur. Sivil toplum örgütlerini çok sever. Adeta bu işler için yaratılmıştır. Akşam aklına bir fikir gelir, sabah o derneği kurar. Tek başınadır, her işe tek başına kalkışır, her şeyi kendisi yürütür, her türlü mükellefiyeti kendisi üstlenir. Kurduğu derneğin temizlik ve hizmet işlerini kendisi yapar.
Kimseye küsmez, kimseye darılmaz. İçi dışı birdir, sözünü kimseden sakınmaz. Kendi tabiriyle bodoslama girer. O yüzden herkes ondan sakınır. Menfaat için konuşmaz. Çıkarcı değildir. Dur durak bilmez. Hizmet ehlidir. Hizmet etmekten davet ettiği misafiriyle oturup konuşamaz. Hasbihal edemez. Bu arada duramaz kendisine başka işler çıkarır.
Emekli olduğu halde bir dakika boş vakti yoktur. Oradan oraya koşuşturur. Her şeyi ciddiye alır. Herkese inanır. Yalancıya, dalavereciye kanar, kendisiyle alay edenlerin alayını bile fark edemez; o kadar saf kalplidir. Onu ciddiye alır. Kimseyle alay etmez. Alaylara katlanır. Eleştirilere açıktır, hakaretlere kızara bozara tahammül eder, hiç sesini çıkarmaz.
Onun kadar hızlı kimse yürüyemez. Hep acelecidir, bir yerlere bir şeyler yetiştirme çabasındadır. Hiç vakti yoktur. Aklında bin bir şey vardır, hepsini birbirine karıştırır. Hanımını bıraktığı yerde unutur, köye döner hatırlar, alacağı ve yapacağı şeyleri unutur. İyi araba kullanır, ilk sürücü kursu öğretmenlerindendir.
Büyük bir organizatördür, her şeyi ve herkesi organize eder. Ömründe birçok dernek başkanlığı yapmış, birçok derneğin başkanlığını aynı zamanda yürütür. Birçok vakıf yönetim kurulu başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliğinde bulunmuştur. Hepsini ciddiye alır. Başkalarının görevini de üstlenir. Zamanında siyasete de karışmıştır, memur olduğu halde siyasi faaliyette bulunmaktan çekinmemiştir.
Her yerde ve her şeyde fedakarlıktan çekinmez, kimseden bir şey beklemez, zenginlere bile borç verir, onlardan isteyemez. Ağadır. Gelen gideni evinde ağırlar. Öğrencilerle ilgilenir, onlara yardım eder, burslar verir. Çevresindekilerin buluşup kaynaşmasına yardımcı olur, ortamlar hazırlar.
Mezun olduğu orta ve yüksek okulların mezunlarının buluşmasını, aylık, yıllık toplantılar yapmalarını sağlar. Akrabalarını buluşturmak için dernek kurmuş, onların da tanışıp kaynaşmasına önderlik eder,
Sahtekardan, dolandırıcıdan nefret eder, siyasette bile temiz kalmasını bilmiş, hileli, karışık işlere yönelmemiştir. Başkalarının işini hiç karşılık gözetmeden kovalar, inandığı kişilerin yüksek yerlere gelmesi için her şey yapar. Onlardan bir şey beklemez. Rüşvetin adını bile ettirmez, haklarının kaybolmasını bile göze alır, ama haksız kazanç sağlamaz, kimseye de kazandırmaz.
Ahmet KemalAilem ve Ben
EDee
ABİM veya DİĞER ADIYLA İMAM
Bu adam benimle birlikte yaşamaya mahkum, Ben de Onunla. Babam onun doğumunu
epey es geçti. O’nu kayıt ettirmek için benim doğmam gerekti. Benim doğumum
mutlu bir olaya denk geliyor Babamın memuriyete başlamasına. Bu yüzden nüfusa
günü gününe kayıt olmuşum Annem öyle der. Annem ayrıca Ağustos sıcağında
doğduğumu da ilave eder.
Resmi kayıtlara göre ikizim, aslında benden iki yaş büyük. Onun yüzünden iki
yıl önce okula başladım. Okula başlama yaşı 7. Ben 5. Yaşımda başladım okula.
Bu yüzden hep ezik büyüdüm.
Ve hep abimle beraber yaşadım, hep O’na kaprisler yaparak. O benim kaprislerime
dayanarak yetiştiHer yerde ve her şeyde fedakarlıktan çekinmez, kimseden bir
şey beklemez, zenginlere bile borç verir, onlardan isteyemez. Ağadır. Gelen
gideni evinde ağırlar. Öğrencilerle ilgilenir, onlara yardım eder, burslar
verir. Çevresindekilerin buluşup kaynaşmasına yardımcı olur, ortamlar hazırlar.
Mezun olduğu orta ve yüksek okulların mezunlarının buluşmasını, aylık, yıllık
toplantılar yapmalarını sağlar. Akrabalarını buluşturmak için dernek kurmuş,
onların da tanışıp kaynaşmasına önderlik eder,
Sahtekardan, dolandırıcıdan nefret eder, siyasette bile temiz kalmasını bilmiş,
hileli, karışık işlere yönelmemiştir. Başkalarının işini hiç karşılık
gözetmeden kovalar, inandığı kişilerin yüksek yerlere gelmesi için her şey
yapar. Onlardan bir şey beklemez. Rüşvetin adını bile ettirmez, haklarının
kaybolmasını bile göze alır, ama haksız kazanç sağlamaz, kimseye de
kazandırmaz.
Ahmet Kemal. Ama O’nun büyük bir koruyucusu vardı Babam. Annemse benim
avukatım. Şeytanın avukatı desek daha doğru olur O’na. Bu durumda şeytan ben
oluyorum. O’nu Babamın sevmesinin birçok nedeni var. Babama benzemesi başta,
fazla yakışıklı olmadığı için Annem tarafından fazla sevilmemesi, benim tam
tersi güzellik ve yakışıklılık delisi Annemin korumasında olması doğal.
Ayrıca çok çalışkan biri. Ben hep O’nun bu yönünden istifade etmişimdir. Değil
mi ki ben O’nun yüzünden erken yaşta büyük ve ağır tahsil yükünün altına girdim
bu yükü omuzlamama sebep olanın bana yardım etmesinden daha normal ne
olabilirdi. Bana yardım etmediği zaman onu anneme şikayet ettiğimi şimdi ayan
beyan hatırlıyorum.
Ben hep onun gölgesinde kaldım bu açık. O da benim kaprislerime katlanmak
zorunda kaldı. İlkokulu orta ve Liseyi onunla bitirdik. Bir Adapazarı maceramız
var. Sonra o Erzurum üniversitesi Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesine
kaydoldu ben İslami İlimler Fakültesine. Orada da beraberiz. Yurtlarda evlerde,
her yerde. Orada yarı aç yarı tok okulu bitiriyor. Soğan ekmek yemekten
midesini patlatıyor. Önce böbrek ameliyatı, -bir böbreğini aldırıyor-mide
ameliyatı, barsak ameliyatı, ameliyatlardan ameliyatlara koşuyor. Annemin
tabiriyle yarım adam oluyor. İlk ameliyat olduğu hastanede hemşireye âşık olup
ona şiirler yazıyor.
Ameliyattan yeni çıkmış, alelacele İzmit’e dönüyor, uçak biletini alıp yolcu
ediyorum onu. O gidip Necip Fazıl’ın büyük doğu gecesinde nekahet döneminde
sunuculuk yapıyor.
Fakülteyi bitirip Tarım Bakanlığı’nda işe giriyor. Orada md. yardımcılığından
müdürlüğe yükseliyor. Ancak müdürlükte fazla kalamıyor. Mahkeme kararıyla
tekrar döndüğü makamından alınıyor.
Sigaraya karşıdır, makamında şöyle bir yazı vardır o günlerde: ‘ Bu makamda iki
günde bir sigara içilir. Bu gün sigara içmeme günüdür.’ Ömründe çok az sigara
içmiştir; o da benden arakladığı sigaralardır. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın
siyasi hayatında büyük rolü vardır. Kendisine teklif edilen ilk belde belediye
başkanlığını onun adına reddetmiştir.
Akıncılar Derneği başkanlığını yapmıştır, birçok dernek ve oluşumun başlangıç
ve yönetimine katkıda bulunmuştur. Sivil toplum örgütlerini çok sever. Adeta bu
işler için yaratılmıştır. Akşam aklına bir fikir gelir, sabah o derneği kurar.
Tek başınadır, her işe tek başına kalkışır, her şeyi kendisi yürütür, her türlü
mükellefiyeti kendisi üstlenir. Kurduğu derneğin temizlik ve hizmet işlerini
kendisi yapar.
Kimseye küsmez, kimseye darılmaz. İçi dışı birdir, sözünü kimseden sakınmaz.
Kendi tabiriyle bodoslama girer. O yüzden herkes ondan sakınır. Menfaat için
konuşmaz. Çıkarcı değildir. Dur durak bilmez. Hizmet ehlidir. Hizmet etmekten
davet ettiği misafiriyle oturup konuşamaz. Hasbihal edemez. Bu arada duramaz
kendisine başka işler çıkarır.
Emekli olduğu halde bir dakika boş vakti yoktur. Oradan oraya koşuşturur. Her
şeyi ciddiye alır. Herkese inanır. Yalancıya, dalavereciye kanar, kendisiyle
alay edenlerin alayını bile fark edemez; o kadar saf kalplidir. Onu ciddiye
alır. Kimseyle alay etmez. Alaylara katlanır. Eleştirilere açıktır, hakaretlere
kızara bozara tahammül eder, hiç sesini çıkarmaz.
Onun kadar hızlı kimse yürüyemez. Hep acelecidir, bir yerlere bir şeyler
yetiştirme çabasındadır. Hiç vakti yoktur. Aklında bin bir şey vardır, hepsini
birbirine karıştırır. Hanımını bıraktığı yerde unutur, köye döner hatırlar,
alacağı ve yapacağı şeyleri unutur. İyi araba kullanır, ilk sürücü kursu
öğretmenlerindendir.
Büyük bir organizatördür, her şeyi ve herkesi organize eder. Ömründe birçok
dernek başkanlığı yapmış, birçok derneğin başkanlığını aynı zamanda yürütür.
Birçok vakıf yönetim kurulu başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliğinde
bulunmuştur. Hepsini ciddiye alır. Başkalarının görevini de üstlenir. Zamanında
siyasete de karışmıştır, memur olduğu halde siyasi faaliyette bulunmaktan çekinmemiştir.