Yıkılsın şu hasret, yıkılsın gurbet
Dayanırım yavrum ben sen de sabret
Mevla seni bana gönderir elbet
Diktiğin gül henüz solmadı oğul.
Yakub gibi gözüm kaldı yollarda
Türküdür söylerim adın dillerde
Kokun gelse bile gurbet illerde
Uçup gitmiş bana kalmadı oğul.
Ey esen yel senden sormuştum haber
Evladımdan bir tüy al da bana ver
Gönül, hasretini onunla gider
Günler geçti namen gelmedi oğul.
Günler, aylar, yıllar ok gibi geçti
Hazan oldu kuşlar yurduna göçtü
Hasret zehir oldu anan da içti
Akıttı gözyaşın silmedi oğul.
Bir de baktım ömür ahire varmış
Meğer koca dünya ne kadar darmış
Acep seni kara toprak mı sarmış?
Biçare akıl da bilmedi oğul.
Sordum şemse, aya gökte yıldıza
Cananım dediğin o kara kıza
Dört mevsim,ilkbahar,yaza ve ,güze
Onlar da bir izin bulmadı oğul.
Nuri Baş