Hep yüreğimdesin bir sabah ezanı tazeliğinde.
Yâdımdan hiç çıkmaz hayalin.
Sesini öylesine özledim .
Gittiğin meçhul iklimler payidar.
Ankara dar bana dar...
Ah! adında gül kokan yâr.
Erguvanlar mahzun, her sabah seni anlatırım güvercinlere uzun uzun…
Bir elif çekerken günlerimin bağrına yokluğun.
Soluğun iklimime ta uzaklardan bahar kokuları yollar.
Sanma ki saçlarının kokusunu unuturum.
Sabah ezanları okunurken hep senin gülüşün düşer hatırıma.
Onunla avunurum.


Yüreğimde,
Hep bir sabah ezanı tazeliğinde durursun.
Meçhul iklimlerde olsan da şükür,
Nefes alıp verdikçe kalbim üzre vurursun…
Bel ki bir gün çıkıp gelirsin gittiğin meçhul iklimlerden,
Yâdımda kalan güzelliğini ihya edersin.
Kedersin şimdilik yüreğimde.
Sevincim de olur musun ne dersin…?!


Gel, bir gün cennet bakışlarınla,
Isıt üşüyen yanlarımı, ışıt karanlıklarımı.
Teslimiyete çevir isyanlarımı…
Baharımı bahar eyle şebimi nehar eyle.
Bir sabah ezanı tazeliğinde sar yaralarımı.
Bekliyorum… Var mısın?
Susma öyle gözlerinle olsun bir şeyler söyle...
Ankara,27.04.2010 İ.K
( Bir Sabah Ezanı Tazeliğinde başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 27.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu