İşte böyle gülüm artık uzak değil bana ölüm
Kokusu geliyor burnuma
Gökyüzü tadındaki mavi kokundan uzak
Kekremsi ve acımtrak
Bir sabah gelecek haberim sana
Bir haziran sabahı kapını çalacak
Güneşin kavurduğu yüreğin bir kat daha yanacak
Hızlı olacak
Birdenbire
Herkeste bir şaşkınlık
Düşünceler yıldızlar kadar uzak ölüme
Cenazem hatırlatacak herkese
Bir gün tadacakları ölümü aheste aheste
Annemin evi harabe olacak
Sallanan yüreğinin depremi ile
Babam ayakta duramayacak
Kahır ile yoğrulan bedeni ile
Sen nasıl olacaksın peki sevgilim?
Kabrime gel de anlat ışık saçan sesinden
Güzel bir şiir ile
Önce yıkayın beni pak olsun her yerim
Bilirsin kirli duramam ben sevgilim
Ellerin değsin musalla taşıma
Çiçekler açsın ebedi uykumun beton yatağında
Üzerime attığınız toprak altında ezilecek
Acizliğin şahikasına varmış bedenim
Kabrimi sulayacaksınız serinletmek için ruhumu
Kifayetsiz
Artık amellerim belirleyecek durumumu
Tek başına izlersin benden sonra dolunayı
Mahşere varınca ruhum
Geçerse sıratı
İzlerim bulutların arasından
Her daim huzur bulduğum o tatlı suratı
Sana vasiyetimdir sevgilim
Bir armut ağacı dikeceksin mezar taşımın yanına
Çocuklar bakacak önce
Yoksul çocukluğumun arzuladığı o armudun tadına
İşte böyle gülüm artık uzak değil bana ölüm
Vakit tamam bitiyor ömrüm
Saçlarından inemez aşağı artık ellerim
Gözlerinin içinde kaybolamaz gözlerim
Ölümü tatmış uzak sana her bir yerim
Korkuyorum sevgilim
Korkuyorum
Toprağın ağır yalnızlığı altında
Soluksuz, kıpırtısız
Çok korkuyorum
(
Ölüm başlıklı yazı
Liza tarafından
10.09.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.