Yıllar oldu görmedim nasıl özledim seni
Gelirken mevsim getir, adı ilkbahar olsun.
İyi düşün gelmeden özlemiş isen beni
Hediyen yiyecekse, tadı ilkbahar olsun.
Köyümde meralarda sarızambaklar vardı
Mevsimi gelince de sarıçiçek açardı
Zambağın nesli bitti etrafı otlar sardı
Geçmişi getirmek zor, yâdı ilkbahar olsun.
Eskiden sel gelirdi mart ve nisan ayında
Tarlaları su basar zarar varsa payında
Haber olur köyümüz radyodaki yayında
Birkaç bahar yetmez ki? Yedi ilkbahar olsun.
Kuyu yokmuş ırmaktan helkeyle(1)
gelirdi su
Su ağacı omuzda zor olurdu doğrusu
Kar, tufan, boran dolu olur kışın deposu
Defeder kışı belki, kadı olsun ilkbahar.
Her mevsim farklı ama kış çok zahmetli geçer
O zemheri günlerde soğuk yoksulu seçer
Azrail’in bulduğu ecel şerbeti içer
Ölmeden bu ilkyazın ‘od’u(2)
ilkbahar olsun.
Yaratılmış her varlık bütün insanlar için
Niçin şükredilmez ki, sebebi neden? Niçin!
Düşün mahlûkatta görünüş biçim biçim
Çocuklar üşümesin, dadı(3)
ilkbahar olsun.
Bundan sonra imkânsız kavuşmak nazlı yâre
Etti bitmeyen hasret ciğeri pare pare
Öksüz yetim şimdi de, sensiz kaldı biçare
B e h l ü l de son sözünde, dedi ilkbahar olsun.
13.10.2023
(1) Helke: Çukurova şivesinde
su kovası
(1) Od: Ateş
(1) Dadı: Çocuk bakıcısı kadın