ORTADOĞU’DAKİ BÜYÜK RESMİ GÖRMEK
Ortadoğu kaynıyor. Müslüman Müslümanla savaşıyor. Müslüman Müslümana bomba yağdırıyor gökten. Bu mübarek Ramazan günü iftarını kanla sahurunu gözyaşıyla yapıyor Müslüman. İslam dünyası kan ağlıyor.
ABD eski Dışişleri bakanı Yahudi Kissinger söylemişti daha dün gibi aklımda; ‘Bundan sonra Müslümanları kendi aralarında savaştıracağız’. Evet, bu projenin temelleri o gün atıldı. Adım adım uygulamaya konuldu. Önce Irak İran’la savaştırıldı. Sonra Irak Kuveyt’e saldırtıldı. Sonra Baba Bush Irak’ı vurdu, Kuveyt’i işgal etti. Oğul Bush tuttu Saddam’ı devirdi. Bu kez de Irak’ı işgal etti.
İşgal etmekle kalmadı içten içe karıştırdı. Önce Sünnileri siyaset dışı bıraktı, ülkeyi İran işbirlikçisi Maliki’ye emanet etti. Maliki yanlı politikalarla ülkeyi iyice ayrıştırdı. Bir yandan da CIA ajanları vasıtasıyla bombalar patlattı. Sünni camilerini bombalamaları Şiilerin, Şii mahallerindeki patlamalarının sorumluluğunu Sünnilerin üzerine yıktı.
Arap baharıyla devirdiği diktatörlerin yerine demokrasi inşa edilemeyince tüm Arap ülkelerinde bir karışıklıktır başladı. Suriye mezhep ve etnik savaş çerçevesinde bölünmeye başladı, aynı bölünme şimdi Irak’a sıçradı. Bu savaş ve bölünmelerin diğer İslam ülkelerine de sıçraması an meselesi. Suudi Arabistan, Ürdün ve Lübnan topun ağzında. Kürt bağımsızlık hareketleri bağımsızlıklarını kazanmakta, küçük Kürt devletçikleri ilerde birleşme hayalleri kurmakta, İran ve Türkiye’deki parçalarının bağımsızlığı ve bu büyük Kürt devletine katılması için fırsat kollamakta.
Birinci dünya savaşından sonra bölünen Ortadoğu tam da bu günlerin karmaşasını hazırladı. Kürtleri dört ayrı ülkenin topraklarına paylaştıran emperyalistler bundan büyük menfaatler elde ettiler. Şimdi yeni bir plan var. Bu planda İsrail’in yeri ve konumu önem arz ediyor. Büyük İsrail hedefine adım adım yaklaşılıyor. Bunun için çevrede güçsüz küçük devletçikler isteniyor.
Bütün bunlar için karışıklıklar çıkarılıyor, taşeron El-Kaide örgütü destekleniyor, ayrıca bölünerek güçlendiriliyor. İslam davası güden El- Kaide İsrail’e karşı savaşmıyor, Müslümanları katlediyor. Fırsattan istifade Siyonist Yahudiler de Filistin’de katliam yapıyor.
Olan hep Müslüman’a oluyor. ABD nin politikalarıyla İran’ın politikaları –her nedense – tıpatıp örtüşüyor. Sünni ve Şii savaşı için İran baş aktör rolüne soyunuyor.
Bu arada Türkiye için de hiç iyi şeyler düşünülmüyor. 'Silahlar sussun' diyerek siyasete sevk edilen Türkiye Kürtleri en ufak bir fırsatta bağımsızlık için fırsat kolluyor. Şimdilerde özerkliği dilendiren Kürt politikacılar Türkiye’nin sırtından önce palazlanmayı sonra ileriki bir hedef olarak bağımsızlığı hayal ediyor. Büyük Ortadoğu projesi dedikleri, küçük parçalara ayrılmış, sürekli problemlerle dolu, sürekli çatışan bir İslam dünyasıdır.
Bu karışık coğrafyada yeraltı kaynaklarının zenginliğini düşünürsek ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır. Afganistan ve Pakistan’ı istikrarsızlaştıran Batı şimdi, Orta Doğu’yu kaynayan bir kazan haline getirmiş bulunmaktadır.
Büyük Ortadoğu projesi aslında Büyük İsrail projesidir. Ve bu proje batının doğuyu –uzak doğu ve Ortadoğu- daha iyi sömürebilmesi için köprü taşıdır. Bu sömürü için daha çok Müslüman kanı akıtılacaktır. ABD ve Avrupa’nın sömürge politikalarına set çekecek bir Osmanlı doğuncaya kadar bu sürecektir.
Dünya Osmanlıya muhtaçtır. Türk İslam alemi bu kanlı savaşın önüne geçmek için birleşmek zorundadır.
Ahmet Kemal
Ortadoğu kaynıyor. Müslüman Müslümanla savaşıyor. Müslüman Müslümana bomba yağdırıyor gökten. Bu mübarek Ramazan günü iftarını kanla sahurunu gözyaşıyla yapıyor Müslüman. İslam dünyası kan ağlıyor.
ABD eski Dışişleri bakanı Yahudi Kissinger söylemişti daha dün gibi aklımda; 'Bundan sonra Müslümanları kendi aralarında savaştıracağız'. Evet, bu projenin temelleri o gün atıldı. Adım adım uygulamaya konuldu. Önce Irak İran'la savaştırıldı. Sonra Irak Kuveyt'e saldırtıldı. Sonra Baba Bush Irak'ı vurdu, Kuveyt'i işgal etti. Oğul Bush tuttu Saddam'ı devirdi. Bu kez de Irak'ı işgal etti.
İşgal etmekle kalmadı içten içe karıştırdı. Önce Sünnileri siyaset dışı bıraktı, ülkeyi İran işbirlikçisi Maliki'ye emanet etti. Maliki yanlı politikalarla ülkeyi iyice ayrıştırdı. Bir yandan da CIA ajanları vasıtasıyla bombalar patlattı. Sünni camilerini bombalamaları Şiilerin, Şii mahallerindeki patlamalarının sorumluluğunu Sünnilerin üzerine yıktı.
Arap baharıyla devirdiği diktatörlerin yerine demokrasi inşa edilemeyince tüm Arap ülkelerinde bir karışıklıktır başladı. Suriye mezhep ve etnik savaş çerçevesinde bölünmeye başladı, aynı bölünme şimdi Irak'a sıçradı. Bu savaş ve bölünmelerin diğer İslam ülkelerine de sıçraması an meselesi. Suudi Arabistan, Ürdün ve Lübnan topun ağzında. Kürt bağımsızlık hareketleri bağımsızlıklarını kazanmakta, küçük Kürt devletçikleri ilerde birleşmek hayalleri kurmakta, İran ve Türkiye'deki parçalarının bağımsızlığı ve bu büyük Kürt devletine katılması için fırsat kollamaktadır.
Birinci dünya savaşından sonra bölünen Ortadoğu tam da bu günlerin karmaşasını hazırladı. Kürtleri dört ayrı ülkenin topraklarına paylaştıran emperyalistler bundan büyük menfaatler elde ettiler. Şimdi yeni bir plan var. Bu planda İsrail'in yeri ve konumu önem arz ediyor. Büyük İsrail hedefine adım adım yaklaşılıyor. Bunun için çevrede güçsüz küçük devletçikler isteniyor.
Bütün bunlar için karışıklıklar çıkarılıyor, taşeron El-Kaide örgütü destekleniyor, ayrıca bölünerek güçlendiriliyor. İslam davası güden el kaide İsrail'e karşı savaşmıyor, Müslümanları katlediyor. Fırsattan istifade Siyonist Yahudiler de Filistin'de katliam yapıyor.
Olan hep Müslüman'a oluyor. ABD nin politikalarıyla İran'ın politikaları –her nedense – tıpatıp örtüşüyor. Sünni ve Şii savaşı için İran baş aktör rolüne soyunuyor.
Bu arada Türkiye için de hiç iyi şeyler düşünülmüyor. Silahlar susun diyerek siyasete sevk edilen Türkiye Kürtleri en ufak bir fırsatta bağımsızlık için fırsat kolluyor. Şimdilerde özerkliği dilendiren Kürt politikacılar Türkiye'nin sırtından önce palazlanmayı sonra ileriki bir hedef olarak bağımsızlığı hayal ediyor. Büyük Ortadoğu projesi dedikleri, küçük parçalara ayrılmış, sürekli problemlerle dolu, sürekli çatışan bir İslam dünyasıdır.
Bu karışık coğrafyada yeraltı kaynaklarının zenginliğini düşünürsek ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır. Afganistan ve Pakistan'ı istikrarsızlaştıran batı şimdi, Orta Doğu'yu kaynayan bir kazan haline getirmiş bulunmaktadır.
Büyük Ortadoğu projesi aslında Büyük İsrail projesidir. Ve bu proje batının doğuyu –uzak doğu ve Ortadoğu- daha iyi sömürebilmesi için köprü taşıdır. Bu sömürü için daha çok Müslüman kanı akıtılacaktır. ABD ve Avrupa'nın sömürge politikalarına set çekecek bir Osmanlı doğuncaya kadar bu sürecektir. Dünya Osmanlıya muhtaçtır. Türk İslam alemi bu kanlı savaşın önüne geçmek için birleşmek zorundadır.
Ahmet Kemal