(Fasl-ı Muhabbet şiiri)
Sanki ölmeyecek; mal mülkle beze
İçini dışını beziyor insan.
Sonuç sarılacak kefenlik beze
Ölüm var yok bilmez, geziyor insan.
Niye böyleyiz ki şükretmek neden?
Ahrette bulacak dünyada eden
Ruh muhatap olur, çürüyor beden
Günah denizinde, yüzüyor insan.
Adalet şudur ki; haklının ‘hak’lar
Fesatsa kalbinde neleri saklar
‘İlahî Adalet’ sanırlar ‘pak’lar
Bazen haddi aşıp, azıyor insan.
N’oldum deyip başı, göğe varıyor
Haram ile kul hakkını karıyor
Evet, son pişmanlık neye yarıyor?
Kendi mezarını, kazıyor insan.
Ömür bir gün biter, bu işin özü
Dünya verilse de doyurmaz gözü
Elest Bezmi’ndeki verilen sözü
Bu hırsla unutup, bozuyor insan.
Mürit/derviş olup bir hırka giyip
Buna farklı farklı yorum ekleyip
Kendi kaderine ‘böyleymiş’ deyip
Cüz’i irade’yi yazıyor insan.
B e h l ü l ahkâm kesme! Bu hassas konu
Hayrolsun inşallah her ömrün sonu
Çok düşün; değil ki lâdes oyunu
Kaybedip kendini, üzüyor insan.