DAR GEÇİT
Onu gözlerim arıyor yine. Yaş farkını hatırlamadan, statü farkını hesaba katmadan, gönül ferman dinlemiyor diyerek, onu gönlümden söküp atmaya çabalasam da başaramadan, yarı ölü, yarı diri bir hayat sürüyordum.
Onu o gün cenaze sonrası göreceğimi adım gibi biliyordum. Öğretmeninin cenazesine geleceğine emindim. Cenaze namazından sonra onu gördüm. Ama görmezlikten gelmek istiyordum. Öyle de yaptım. Derse gitmeliydim. Dersim boş geçiyordu.
Onu ve arkadaşlarını görmezlikten gelerek ilerledim. Yürüyüş yoluna gelmişim ki Ece yolumu kesti. Elimi öptü. Bu dersimden sürekli kaçan öğrenci elimi öpüyordu. Ardından Çağla geldi. Onunla tokalaştım. "Hocamız yaşlı değil ki" dedi. "Evet "dedim "ben el öptürmeyi sevmiyorum. Kendimi yaşlı hissetmiyorum". O ve bir kaçı az ötede durmuşlardı. Onları görüyordum. Yanlarına gelmemi bekliyorlardı. Gitmedim, gidemedim.
Gitsem iyi mi olurdu, kötü mü olurdu bilmiyorum. Ama şimdi pişmanım. Ruhum ondan büyük bir haz alacaktı. Bu ve benzeri daha önceki bir kaç davranışımdan dolayı beni ruhundan söküp atmıştı anlaşılan. Oysa onu o denli seviyordum ki. İşte bu sevgidir ki beni ona yaklaşmaktan alıkoyuyordu.
O beni nasıl buluyordu, bilmiyorum. O ilk günkü bana açılışından, benimle özel konuşmaları, bana özel sırlarını açmasından sonra birden bire benim ona ilgi duyduğumu anlamış gibi benden ürkmeye ve bu durumdan hoşlansa da bana mesafeli durmaya başlamıştı.
Kaç kez benim için şarkı söylemek istemişti de uygun ortam bulamadığı için söyleyememişti. Her defasında bana "sizin için söylemek istiyorum" demiş ama bunu bir türlü başaramamıştı. Muhtemelen bu şarkı benim sevdiğim sanatçılardan Yıldız Tilbe yahut Sezen Aksu’dan olacaktı.
Şimdi o günleri anıyor, ondan bir şarkı bile dinleyememenin acısını ruhumda hissediyorum. Şimdi onu hep gördüğüm yerlerde arıyor, bulduğum anların acısından farklı bir acı hissediyorum. O gün oradaki çekingenliğimi de affedemiyor ,içten içe büyük pişmanlık yaşamaktan kendimi alamıyorum.
Şimdi onu face sayfasından takip ediyor, nerede olduğunu, ne yaptığını öğrenmekle mutlu olmaya çalışıyorum. "Nasıl olsa bir adım ötededir" diyorum, bir şekilde ona yaklaşabileceğimi ya da hayal dünyamda yaşatabileceğimi umuyorum.
Rüyalarıma da ara sıra girmeye devam etmesi benim ona yönelik duygularımın henüz bitmediğini göstermekte. Bu aşkın daha ne kadar süreceğini bilmiyorum. Ama en azından içimde tütmeye, beni yakmaya devam etmesi için uygun birini, ya da uygun bir ortamı hayal etmiyorum desem yalan olur. Hayatımın tekdüzeliğini yıkacak, bana yaşama sevinci ve şiir ilhamı verecek olan bu fırsatı elimden kaçırmak istemediğimi biliyorum.
Ahmet Kemal