31.04.13
Dün tam bir aksiyon içindeydik. Bir yandan cenaze, beri yandan misafir, öte yandan Allah dostunun gelişi.90’lık eniştemiz göçtü. Kimseye zararı yoktu. Kimseye zararlı olmayan yararlı insandır fehvasınca rahmetle yad ettik kendisini.
Abim aradı haber verdi büyük abimle yola çıktık. Yarı yolda yengem aradı. Kızının hastaneye yattığını sezaryenle doğum yapacağını bildirdi. Büyük abim izin istedi. Yolda Amcamlara uğrayıp cenazeden haberleri olup olmadığını sorduk yoktu. Onları da aldık.
Annemlere uğradık. Onların da haberi yok. Halamı aldık. Yola çıktık. Garip kuşun yuvasını Allah yapar dedim ben. Buraya uğramamızın nedeni bu gariban halammış.
Adam büyük halamın kocasıydı.halam kanserden vefat etti.
Adam halamdan sonra evlendi 7, 8 çocuğu oldu. Halamın 3 çocuğu vardı. Şimdi hiçbiri hayatta değil. Ondan kalan yalnızca depremde ölen torunundan bir erkek evlat. Dünya bu. Dünyanın gerçek sahibi de Allah. Dilediğini yapar.
Okulda sivil itaatsizlik eylemindeyiz. Müdür ne kadar sürecek bu diyor. Süresiz diyorum. Maksadına ulaştı diyor. Bizim eylemimiz demokrasinin gelişmesi, özgürlüklerin yerleşmesi için diyorum. Memurların başörtülü çalışabilmesi için bu eylem diyor, bizim sendikada yapıyor. Benim eşim başörtülü çalışıyor diyor.' Pazartesi sonlandırın' diyor. Müfettişler' daha ne kadar sürecek bu arkadaşın eylemi 'diyormuş. Aba altından sopa gösteriyor. 'Biz' diyorum 'sizin eşiniz gibiler için eylem yapıyoruz. Benim kravatla fazla bir sorunum olmaz'.
Soruşturma açsın diyorum kendi kendime. Benim de elimde Allah için bir eylem yaptığıma dair bir belgem olur. Rüyama bile aksediyor bu. Aynen yaşıyorum rüya aleminde bunu.
Kızım başka bir alemde. İsteyeni var diye köçek atıyor. Sanki evde kalmış. Odasına kapanıyor, saatlerce telefonla konuşuyor. İhsan arkadaşına gidiyor orada kalıyor, parası bitince eve geliyor. Hem bursunu harcıyor, hem benden harçlığını alıyor. Nerede yanlış yapıyorum bilmiyorum. Bursunu bana verecekti, masraflarını ben karşılayacaktım. Bursunu da vermiyor, harçlığını da almaktan geri kalmıyor. Vermeyeceğim ama, annesi beni korkutuyor. Kötü niyetli insanların eline düşer diye.
Abimin torunu oldu bu akşamki akraba toplantısı iptal edildi. Ama kimse bilmiyor. Bu yanlış. İletişim bozukluğu. Kimse kimseyi umursamıyor. Herkes beni onlar anlasın diyor. Kimse empati yapmıyor. Herkes karşısındakinden bekliyor. Kimse özveride bulunmuyor. Çağın yanılgısı bu herhalde.
Sınavları okumaya başladım. Sorular kolaydı ama yine de başarı tepe yapmıyor, ama öğrenci ve veli en yüksek puan beklentisi içinde.
Soruları arkadaş hazırladı bizden de soru aldı ama kendi soruları baskın. Herkesçe kabul edilmemiş veriler sınav sorusu oluyor. Bu yanlış.
Akşam bir safa oldu sormayın. O Allah dostunun geliş nice esenlikler getirdi bilemezsiniz. Bir vardığımızda gelmişti. İkindi namazını kılmışlar İzmit’e hakim tepede. Tövbe almışlar, yemeğe çıkmış sonra. Dünür olacak Hasan Efendi de memnun halinden. Yemek veriliyordu. Oysa biz evde yemiştik.
Şifa olur dedi misafir, aldık ama yiyemedik. İsraf oldu aslında. Biraz bekleseydik iyi olacaktı, acıkacaktık,iştahla yiyecektik, israf da olmayacaktı. Sonra da israftan şikayet eden o oldu. Oysa yemek almakta istekli olmuştu. İnsanlar böyle işte ne yaparsın.
Tövbe aldık. Talimat dinledik. Misafirimiz 'sohbet olacak mı? ' dedi. Talimat öncesi güzel sohbet oldu. Türkistanlı sofi sohbet etti. Oysa ben 'sohbet olmaz' demiştim.
Döndük. Misafirimi uğurladım, Adnan bey aradı. Gidelim, dedi; ' tamam' dedim.Gittik, yatsıyı kılmışlardı. Abdestim sıkışmıştı. Tazeledim, küçük bir cemaat vardı, ona katıldım,hatme yaptık, döndük.Adnan bey biata yanaşmadı. Anlaşılan bu olaya itirazları var. Rezerv koymakta devam ediyor. Ama hatmeye giriyor fırsat buldukça. Burada da girdi. Yabancısı değiliz diyor
.
Gidelim dedi. Ben 'mübarek kalksın' dedim; eve girsin, gideriz. 'Hakkında ayet yok' ya dedi. 'Çay içelim' dedim, ama çay yoktu, yeni çaya 10 dakika vardı. Döndük çay istedi,' yok sana çay' dedim. 'Bu saatte hiçbir yer açık olmaz'.