Kaç yıl oldu bilmem, ayrı düşeli,
Sendeyken içimde, hâr’ı görestim.
Hasret yüreğimde, kuyu eşeli,
Zurna’yı peşrevi, bar’ı görestim.

Bayburt dediğimde, ateş kavurur,
Sanki felek yerden, yere savurur,
Hasret gurbet elde, yiğit devirir,
Atla civar köyde, turu görestim.

Burcu burcu esen, nazlı havanı,
Boy boy başakları, zümrüt ovanı,
Ahlât kuşburnuyu, öksüz geveni,
Dağlarında yağan, kar’ı görestim.

Gürül gürül akan, Çoruh sesini,
Köyün yağmurunu, çöken sisini,
Kazan-Kepçe’sini, Sini Tas’ını,
Cirit meydanında ser’i görestim.

Yaşlı kahvesini, sohbet hâlini,
Bağlarda dolaşan, seher yelini,
Yamaçtan süzülüp, akan selini,
Çoban kavalını, tar’ı görestim.

Âşık Hicrani’de, aşka çabayı,
İrşadi babayı, Ağlar Babayı,
Gönül ateşiyle, yanan sobayı,
Edep meclisinde, ar’ı görestim.

Gece olur düşte, resmin süzülür,
Gözlerim nemlenir, dizim çözülür,
Ciğer pare pare, sinem ezilir,
Ta gittiğim günden, beri görestim.

Herseyi- lobyayı, sıcak pağacı,
Altında yattığım kavak ağacı,
Alaca ineği, sütbeyaz koçu,
Bağ bahçede yeşil, moru görestim.

Zeylinin içinde, volta atmayı,
Mandafar- Bildiş’te, tafra satmayı,
Hakıh’ta dinlenip, dağda yatmayı,
Kısanta’da –elma, nar’ı görestim,

Bindiğim kıratı, zıplayan tayı,
Manda derisine, sardığım yayı,
Kağnının sesini, içtiğim suyu,
Helal lokmasında, zoru görestim.

Köyün odasında, Oğuz neslini
Mekir kayasında, işin aslını,
Hacı onbaşıdan, kefter faslını,
Dillerde dolaşan er’i görestim.

Sürüye su veren eski kurun’u,
Dinsiz lahanayı, deli zironu,
Ak saçlı dedeyle, gezen torunu,
Ehramla dolaşan, yâri görestim,

Gelinlik kızlarda, şirin edayı,
Gardaşın gardaşa, özün fedayı,
Sabah Ezanında, çıkan sedayı,
Secde eden yüzde, nur’u görestim.

Karın kaymağını, sıcak böreği,
Tandırlarda pişen, yağlı çöreği
Bahçe bellediğim, eski küreği,
Borani - aside, loru görestim.

Galacoş-bumbarı, çiğdem yaşını,
İki baş soğanla, bulgur aşını,
Kuşburnu hoşafı, kurdu-kuşunu,
Vel hasılı ateş, koru görestim.

Aşık oynadığım, evin önünü,
Eşiğe serilen, manda gönünü,
Kuzey-güney-batı, doğu yönünü,
Görünce gözümde fer’i görestim.

Çocukken gezdiğim, ıssız öreni,
Öküzle tarlada, ekin süreni,
Konu komşu hısım, cümle yareni,
Bülbül’ün dilinde Bir’i görestim.

Ayranlı çorbayı, kara helvayı,
Cezvenin dibine, çöken telveyi,
Kerpicin üstünde, duran sıvayı,
Ufak tefek olan, hır’ı görestim

Tırpanı- kazmayı, orak- nacağı
Dostu gördüğünde açan kucağı
Kışta soğuğunu, Yazda sıcağı,
Tarlada süzülen, teri görestim.

Hey Makberi düştün, derdin içine,
Gayrı ortak ara, hasret suçuna,
Göz göz oldu yaran, gurbet göçüne,
Gezip dolaştığım, yeri görestim…
............Gezip dolaştığım, yeri görestim…

Makberi – Ahmet Akkoyun…….14/04/2009……..20:40….…İst

görestim= özledim
( Görestim ( Agâhiye Nazire ) başlıklı yazı Ahmet Akkoyun tarafından 14.04.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu