BİZ YİNE SİZİNLE BERABERDİK
Biz yine sizinle beraberdik. Sizin kiminle olduğunuzu bilmiyorduk siz kimdiniz ve kimin için savaşıyordunuz bilinmiyor. Siz şimdi kim bilir kiminlesiniz ve bizim hakkımızda neler neler düşünüyorsunuz. Siz nasıl diyordunuz o zamanlar biz sizi tanımıyorduk. O orada neler karıştırıyordu. O ve onu kimse tanımıyordu.
O ve onunla beraber olanlar bizi tanımıyorlardı ve biz bunu kimseye söylemiyorduk. Biz kendimizi de tanımıyorduk. Kimse kimseyi tanımıyordu, kimse kimseyle tanışmıyordu. Biz onu o gece orada gördük ve o bize çok uzaktı. Biz ona bakakaldık o bizim farkımıza varmadı.
Biz şimdi ardımıza bakmadan gidiyoruz atlarımızın üstünde bazımız, bazımız yayan. Yürüyüşümüz uzun sürdü ve biz fazlaca yorulmuştuk. Heybelerimizde azıklarımız. Ve içleri su dolu kırbalarımız vardı.
Hava pusluydu. Yağmur yağdı yağacak. Issız bir yola düşmüştük. Önümüzde daha çok yol vardı. Hepimiz susuyorduk ağızlarımızı bıçak açmıyordu. Endişeliydik, endişelerimizi birbirimize açamaya korkuyorduk.
Geleceğe dair kuşkularımız vardı. Yorgun ve uykusuzduk. Günlerce yol almıştık. Hayvanlarımız da yorulmuştu. Yolculuğumuz nereye varacaktı bilmiyorduk. Geceleri konaklıyorduk. Konakladığımız yerler güvenceli değildi. İnsani ihtiyaçlarımızı görüyorduk.
Ahmet Kemal